MSB’nin açıklamasında “Toplantı kararında müzakerelere devam edilmesi konusunda mutabık kalındı” tabirlerine de yer verildi.
Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın almasının akabinde 17 Temmuz 2019’da Türkiye’yi, proje ortağı olduğu F-35 programından çıkardığını duyurmuştu. Türkiye’nin projeye yatırdığı 1.4 milyar dolara karşın uçaklar da teslim edilmedi. Bu mevzuda yürütülen müzakerelerde son atılım ise Türkiye’nin ABD’den 40 adet F-16 Blok 70 ve 80 adetlik F-16 için modernizasyon kiti tedariki için teklif götürmesi olmuştu.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Milliyet gazetesi ile gerçekleştirdiği röportajda bu mevzuya dair şunları söylemişti:
Bizim o projeye 1.4 milyar dolar ödediğimiz bir bütçe var. Bu bizim paramız, bunun hakikat kullanılması için alternatifler neler olabilir? Şayet F-35 sıkıntısı yakın vadede çözülmeyecekse, bu biçimde alternatiflere bakmamız çok doğaldır. (…) Ödediğimiz para karşılığında mevcut F-16 filomuzun genişletilmesi alınması ve elimizdeki F-16’ların modernizasyonu bir alternatif olarak kıymetlendirilebilir. Sıkıntı daha yeni şekilleniyor. Kaideleri gördükten daha sonra gereksinimlerimiz çerçevesinde sonuncu bir karar verilir. F-35 doğal ki kıymetli bir teknoloji ve bizim birinci tercihimiz, hakkımız olan F-35’leri almaktır. Ama yaptırımlardan dolayı savaş uçakları filomuzu güçlendirme projesinden vazgeçecek değiliz.
‘Türkiye’nin S-400’ü kullanmamasını istiyorlar’
ABD’nin Türkiye ile bir daha F-35 konusunda masaya oturması ise olaya yeni bir boyut ekledi. Sputnik’e değerlendirmelerde bulunan Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, “ABD kendi istediği olmadan masaya oturmaz. Türkiye’nin S-400’ü kullanmamasını istiyorlar. Bu ABD ile Türkiye içindeki ilgilerde bir sorun. Tam bağımsız bir ülke, 2,5 milyar dolara aldığı bir sistemi ABD’nin isteği tahlil doğrultusunda kullanmaktan vazgeçmez” dedi.
Babüroğlu, “ABD, S-400 sisteminin ülke haricinden çıkmamasını ve hangarda durmasını istiyor” diye ekleyerek şöyleki devam etti:
Bir de bunun hangarda olduğunu denetlemesini yapmak isteyecektir. Türkiye buna müsaade vermemeli, S-400 sistemini konuşlandırmalıdır. Zira Türkiye bir tehdit değerlendirmesi yaparak bu sistemi aldı. Fakat görünen o ki Türkiye S-400’ü konuşlandırmayacak, ABD’nin sıcak baktığı bir tahlile yanlışsız gidecek. Gerçek bir tahlil değil. Türkiye en başından bu sistemi alırken ABD’nin yaptırımlarını öngörmeliydi.
Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın almasının akabinde 17 Temmuz 2019’da Türkiye’yi, proje ortağı olduğu F-35 programından çıkardığını duyurmuştu. Türkiye’nin projeye yatırdığı 1.4 milyar dolara karşın uçaklar da teslim edilmedi. Bu mevzuda yürütülen müzakerelerde son atılım ise Türkiye’nin ABD’den 40 adet F-16 Blok 70 ve 80 adetlik F-16 için modernizasyon kiti tedariki için teklif götürmesi olmuştu.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Milliyet gazetesi ile gerçekleştirdiği röportajda bu mevzuya dair şunları söylemişti:
Bizim o projeye 1.4 milyar dolar ödediğimiz bir bütçe var. Bu bizim paramız, bunun hakikat kullanılması için alternatifler neler olabilir? Şayet F-35 sıkıntısı yakın vadede çözülmeyecekse, bu biçimde alternatiflere bakmamız çok doğaldır. (…) Ödediğimiz para karşılığında mevcut F-16 filomuzun genişletilmesi alınması ve elimizdeki F-16’ların modernizasyonu bir alternatif olarak kıymetlendirilebilir. Sıkıntı daha yeni şekilleniyor. Kaideleri gördükten daha sonra gereksinimlerimiz çerçevesinde sonuncu bir karar verilir. F-35 doğal ki kıymetli bir teknoloji ve bizim birinci tercihimiz, hakkımız olan F-35’leri almaktır. Ama yaptırımlardan dolayı savaş uçakları filomuzu güçlendirme projesinden vazgeçecek değiliz.
‘Türkiye’nin S-400’ü kullanmamasını istiyorlar’
ABD’nin Türkiye ile bir daha F-35 konusunda masaya oturması ise olaya yeni bir boyut ekledi. Sputnik’e değerlendirmelerde bulunan Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, “ABD kendi istediği olmadan masaya oturmaz. Türkiye’nin S-400’ü kullanmamasını istiyorlar. Bu ABD ile Türkiye içindeki ilgilerde bir sorun. Tam bağımsız bir ülke, 2,5 milyar dolara aldığı bir sistemi ABD’nin isteği tahlil doğrultusunda kullanmaktan vazgeçmez” dedi.
Babüroğlu, “ABD, S-400 sisteminin ülke haricinden çıkmamasını ve hangarda durmasını istiyor” diye ekleyerek şöyleki devam etti:
Bir de bunun hangarda olduğunu denetlemesini yapmak isteyecektir. Türkiye buna müsaade vermemeli, S-400 sistemini konuşlandırmalıdır. Zira Türkiye bir tehdit değerlendirmesi yaparak bu sistemi aldı. Fakat görünen o ki Türkiye S-400’ü konuşlandırmayacak, ABD’nin sıcak baktığı bir tahlile yanlışsız gidecek. Gerçek bir tahlil değil. Türkiye en başından bu sistemi alırken ABD’nin yaptırımlarını öngörmeliydi.