Eritre Salı günü ülkenin kuzey Etiyopya ile sınırı boyunca Tigray güçlerine karşı geçen ay yenilenen savaşın bir tırmanışı gibi görünen tam ölçekli bir saldırı başlattı. Tigrayan makamları da halkına savaşa hazırlanmalarını söyledi.
Tigray sözcüsü Getachew Reda, Eritrelilerin komando birimleri ve müttefik milisler de dahil olmak üzere Etiyopya federal güçleriyle birlikte savaştığını söyledi.
Twitter’da “Eritre tüm ordusunu ve yedeklerini konuşlandırıyor. Güçlerimiz mevzilerini kahramanca savunuyor” dedi.
Salı gününün ilerleyen saatlerinde Tigrayan yetkilileri, bölgenin “varoluşsal meydan okumasından” bahseden bir açıklamada, halklarından kendilerini savaşa hazırlamalarını istedi, böylece “düşmanlarının hayallerini ve isteklerini önceden ve herkes için bozabilecekler”.
Etiyopya’nın kuzeyindeki Adigrat kasabasında bir insani yardım görevlisi AP’ye, Eritre güçlerinin çevredeki bölgelere saldırdığını söyledi.
ABD’nin Afrika Boynuzu elçisi Salı günü gazetecilere verdiği demeçte, Washington’un sınır boyunca Eritre birliklerinin hareketlerini izlediğini söyledi.
Asker hareketlerine yanıt olarak Mike Hammer, “Son derece endişe vericiler ve bunu kınıyoruz. Tüm dış aktörler Etiyopya’nın toprak bütünlüğüne saygı göstermeli ve çatışmayı körüklemekten kaçınmalıdır.”
Savaşan taraflara “çatışmanın askeri bir çözümü yok” diyerek müzakerelere girme çağrısını yineledi.
Milyonlarca kişinin birbirinden ve dünyanın geri kalanıyla bağlantısı koptuğu için Tigray’ın içindeki durum korkunç. Bankacılık ve iletişim hizmetleri mahvolmuşken, bunların restorasyonu arabuluculuk çabalarında büyük bir talep olmuştur.
Eritre’nin Tigray savaşına tam kapsamlı katılımı, Tigray liderleri ile 2018’de göreve başladıktan kısa bir süre sonra Eritre ile ilişkileri düzelten Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed arasındaki barış çabalarını engelleyebilir.
Tigray’daki iç savaş Kasım 2020’den beri şiddetle devam ediyor ve on binlerce insanın ölümü, iki milyondan fazla insanın yerinden edilmesi ve çok sayıda vahşetle sonuçlandı.
DSÖ başkanı Adhanom Ghebreyesus, Batılı ülkeleri Afrika Boynuzu’ndaki duruma göz yummakla suçladı ve Tigray’deki insani krizi “herhangi bir abartı olmaksızın Ukrayna’dan daha fazla” olarak nitelendirdi.
Tigray sözcüsü Getachew Reda, Eritrelilerin komando birimleri ve müttefik milisler de dahil olmak üzere Etiyopya federal güçleriyle birlikte savaştığını söyledi.
Twitter’da “Eritre tüm ordusunu ve yedeklerini konuşlandırıyor. Güçlerimiz mevzilerini kahramanca savunuyor” dedi.
Salı gününün ilerleyen saatlerinde Tigrayan yetkilileri, bölgenin “varoluşsal meydan okumasından” bahseden bir açıklamada, halklarından kendilerini savaşa hazırlamalarını istedi, böylece “düşmanlarının hayallerini ve isteklerini önceden ve herkes için bozabilecekler”.
Etiyopya’nın kuzeyindeki Adigrat kasabasında bir insani yardım görevlisi AP’ye, Eritre güçlerinin çevredeki bölgelere saldırdığını söyledi.
ABD’nin Afrika Boynuzu elçisi Salı günü gazetecilere verdiği demeçte, Washington’un sınır boyunca Eritre birliklerinin hareketlerini izlediğini söyledi.
Asker hareketlerine yanıt olarak Mike Hammer, “Son derece endişe vericiler ve bunu kınıyoruz. Tüm dış aktörler Etiyopya’nın toprak bütünlüğüne saygı göstermeli ve çatışmayı körüklemekten kaçınmalıdır.”
Savaşan taraflara “çatışmanın askeri bir çözümü yok” diyerek müzakerelere girme çağrısını yineledi.
Milyonlarca kişinin birbirinden ve dünyanın geri kalanıyla bağlantısı koptuğu için Tigray’ın içindeki durum korkunç. Bankacılık ve iletişim hizmetleri mahvolmuşken, bunların restorasyonu arabuluculuk çabalarında büyük bir talep olmuştur.
Eritre’nin Tigray savaşına tam kapsamlı katılımı, Tigray liderleri ile 2018’de göreve başladıktan kısa bir süre sonra Eritre ile ilişkileri düzelten Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed arasındaki barış çabalarını engelleyebilir.
Tigray’daki iç savaş Kasım 2020’den beri şiddetle devam ediyor ve on binlerce insanın ölümü, iki milyondan fazla insanın yerinden edilmesi ve çok sayıda vahşetle sonuçlandı.
DSÖ başkanı Adhanom Ghebreyesus, Batılı ülkeleri Afrika Boynuzu’ndaki duruma göz yummakla suçladı ve Tigray’deki insani krizi “herhangi bir abartı olmaksızın Ukrayna’dan daha fazla” olarak nitelendirdi.