Üzerinde Pan ve Satyr kabartmalarının yanı sıra aslan-boğa uğraşı ve Eros ile leoparların oyununun işlendiği eser, müzede sergilenen 26 lahit içinde yer alıyor.
Dünyanın en büyük mozaik müzeleri içindeki Hatay Arkeoloji Müzesi’nde ölülerin koruması hedefiyle taş ve mermer üzere çeşitli madenler oyularak yapılan lahitler için Nekropol Salonu bulunuyor.
Nekropol Salonu içerisinde 2,47 metre uzunluğu, 1,22 metre genişliği ve 2,46 metre yüksekliğinin yanı sıra işçiliğiyle dikkati çeken Roma Devri’ne ilişkin Antakya Lahdi için müzede özel bir oda yer alıyor.
Müzeyi ziyaret edenler, oluşturulan özel odada, Antakya Lahdi’ni ve içerisinden çıkarılan 3 sikke, çeşitli gömü ikramlarıyla bir erkek, 2 bayana ilişkin iskeletleri de gorebiliyor.
“Üzerinde hayli hoş bezemeler var”
Hatay Arkeoloji Müzesi Müdürü Ayşe Ersoy, müzede 26 farklı hoşlukta lahidin yer aldığını, bunlardan en değerlisinin Antakya Lahdi olduğunu söylemiş oldu.
Antakya Lahdi’nin, dünyada sayılı lahitler içinde yer aldığını belirten Ersoy, şu biçimde konuştu:
“Hatay Arkeoloji Müzesi ortasında epey sayıda ünik yapıtı barındırıyor. Bilhassa ziyaretçilerimiz Kral Şuppiluliuma heykeli, İskelet mozaiği, Okyanus mozaiği ve Antakya Lahdi’ni görmek için müzemizi fazlaca ağır olarak ziyaret ediyor. Antakya Lahdi, 1993 yılında Antakya’da bulunmuştur. Lahidin en kıymetli özelliği bugüne kadar hiç soyulmamış olmasıdır. Lahit, Afyonkarahisar’ın Şuhut bölgesindeki mermerden özel yapılmış. Üzerinde hayli hoş bezemeler var. Kapaklı ve sütunlu bir lahittir. İçerisinde 3 iskelet, 3 altın sikke ve meyyit armağanları bulundu. O devirde hayatış hayli değerli bir yönetici yahut varlıklı bir tüccara ilişkin mezar olduğunu düşünüyoruz. Antakya Lahdi ziyaretçilerimizin epey fazla ilgisini çekiyor.”
Müzede en hayli ilgisini çekenin de Antakya Lahdi olduğunu anlatan Baydeniz, “Antakya Lahdi kusursuz ve tanım etmek epeyce sıkıntı. Personelliği epeyce güzel ve ince bilgileri var. Gibisi olduğunu düşünmüyorum. Beni epeyce etkiledi.” dedi.
“Antakya Lahdi eksiksiz ve tanım etmek epey zor”
Ziyaretçilerden Abuzer Baydeniz de İstanbul’dan geldiğini ve müzeyi fazlaca beğendiğini kaydetti.
Müzeyi gezen Hüseyin Şanverdi de Nekropol Salonu’nda özel alanda sergilenen lahdin epey farklı ve büyüleyici olduğunu aktardı.
Dünyanın en büyük mozaik müzeleri içindeki Hatay Arkeoloji Müzesi’nde ölülerin koruması hedefiyle taş ve mermer üzere çeşitli madenler oyularak yapılan lahitler için Nekropol Salonu bulunuyor.
Nekropol Salonu içerisinde 2,47 metre uzunluğu, 1,22 metre genişliği ve 2,46 metre yüksekliğinin yanı sıra işçiliğiyle dikkati çeken Roma Devri’ne ilişkin Antakya Lahdi için müzede özel bir oda yer alıyor.
Müzeyi ziyaret edenler, oluşturulan özel odada, Antakya Lahdi’ni ve içerisinden çıkarılan 3 sikke, çeşitli gömü ikramlarıyla bir erkek, 2 bayana ilişkin iskeletleri de gorebiliyor.
“Üzerinde hayli hoş bezemeler var”
Hatay Arkeoloji Müzesi Müdürü Ayşe Ersoy, müzede 26 farklı hoşlukta lahidin yer aldığını, bunlardan en değerlisinin Antakya Lahdi olduğunu söylemiş oldu.
Antakya Lahdi’nin, dünyada sayılı lahitler içinde yer aldığını belirten Ersoy, şu biçimde konuştu:
“Hatay Arkeoloji Müzesi ortasında epey sayıda ünik yapıtı barındırıyor. Bilhassa ziyaretçilerimiz Kral Şuppiluliuma heykeli, İskelet mozaiği, Okyanus mozaiği ve Antakya Lahdi’ni görmek için müzemizi fazlaca ağır olarak ziyaret ediyor. Antakya Lahdi, 1993 yılında Antakya’da bulunmuştur. Lahidin en kıymetli özelliği bugüne kadar hiç soyulmamış olmasıdır. Lahit, Afyonkarahisar’ın Şuhut bölgesindeki mermerden özel yapılmış. Üzerinde hayli hoş bezemeler var. Kapaklı ve sütunlu bir lahittir. İçerisinde 3 iskelet, 3 altın sikke ve meyyit armağanları bulundu. O devirde hayatış hayli değerli bir yönetici yahut varlıklı bir tüccara ilişkin mezar olduğunu düşünüyoruz. Antakya Lahdi ziyaretçilerimizin epey fazla ilgisini çekiyor.”
Müzede en hayli ilgisini çekenin de Antakya Lahdi olduğunu anlatan Baydeniz, “Antakya Lahdi kusursuz ve tanım etmek epeyce sıkıntı. Personelliği epeyce güzel ve ince bilgileri var. Gibisi olduğunu düşünmüyorum. Beni epeyce etkiledi.” dedi.
“Antakya Lahdi eksiksiz ve tanım etmek epey zor”
Ziyaretçilerden Abuzer Baydeniz de İstanbul’dan geldiğini ve müzeyi fazlaca beğendiğini kaydetti.
Müzeyi gezen Hüseyin Şanverdi de Nekropol Salonu’nda özel alanda sergilenen lahdin epey farklı ve büyüleyici olduğunu aktardı.