Merkeze bağlı Tevfikiye köyünde bulunan ve Troya’nın 5 bin yıllık geçmişinin sergilendiği Troya Müzesi, açıldığı 2018’den beri isminden sıkça bahsettiriyor.
‘2020 Avrupa Yılın Müzesi Özel Takdir Ödülü’ ile ‘2020/2021 Avrupa Müze Akademisi Özel Ödülü’nün sahibi olan Troya Müzesi, Avrupa’nın en itibarlı mükafatlarını alan birinci Türk müzesi oldu. Müze ayrıyeten pandemi devrinde yaptığı çalışmalarla dikkat çekti.
Salgın periyodunda toplumsal medyadan canlı yayınlar yapıldı. ‘Perdeler Açılıyor’ isimli aktiflik ile sanal müzeye dair epey sayıda çalışma da sanatseverlerle buluşturuldu. Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, bu sene 12’ncisi Japonya’nın başşehri Tokyo’da düzenlenen ‘Asya Kültürel Çalışmalar Konferansı’nda sunulan bir makalede Troya Müzesi’nin pandemi periyodunda yaptığı çalışmaların Türkiye ve dünya müzeciliği manasında ‘kültürel direniş’in sembolü olduğunun vurgulandığını belirtti.
“KÜLTÜREL DİRENİŞ VURGUSU BİZİM İÇİN EPEY SEVİNDİRİCİ”
Bu makalenin kendilerini sevindirdiğini belirten Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, “Bu sene 12’ncisi Japonya’nın başşehrinde yapılan ‘Asya Kültürel Çalışmalar Konferansı’nda bir bilimsel araştırma, hayli dikkat çekti. Mardin Artuklu Üniversitesi’nden Dr. Tuğba Batuhan, müzelerin markalaşma meselade Troya Müzesi’ni ele almış. Bilhassa de pandemi devrinde Troya Müzesi’nin yaptıklarıyla ilgili bir bilimsel çalışmaya imza atmış. Tuğba Batuhan, çalışmasında; Troya Müzesi’nin pandemi periyodunda, pandeminin dünyada yarattığı tüm zorluklara karşın kültürel bir direniş gösterdiğini belirtmiş. ‘Kültürel direniş’ vurgusu, bizim için çok sevindirici. Müzenin pandemi periyodu ve daha sonrasında yürüttüğü kriz bağlantısı ile marka pahasını çok arttırdığını ve her şartta itibarını daima büyüttüğünü söylüyor” dedi.
“TROYA MÜZESİ, DÜNYA MÜZECİLİĞİNDE FARKLI BİR NOKTAYA TAŞINDI”
Müzenin kazandığı mükafatların neredeyse tamamına yakının pandemi devrinde olduğunu hatırlatan Gölcük, “O tarihlerde bizim kamuoyuyla paylaştığımız kriz irtibatı metni vardı. ‘Kapanmadık, yeni bir kapı açtık’ demiştik. Bilhassa bu metin ve daha sonrasında gerçekleştirilen bağlantı faaliyetleri, Troya Müzesi’ni dünya müzeciliğinde farklı bir noktaya taşıdı. Asya’da, Tokyo’da bu biçimde bir çalışma sunulması, bizim için gurur verici oldu. Yeni bir müze bulunmasına karşın akademisyenlerimizin Troya Müzesi hakkında çalışma yapmasının aslında bir sebebi var. Zira müze çok süratli bir yol aldı. Türkiye’de ve dünya süratli bir biçimde tanınan hale geldi. Akademisyenler, bu muvaffakiyetin ardında nelerin yattığını görmek istiyor” diye konuştu.
Troya Müzesi, pandemi periyodunda ‘kültürel direniş’in sembolü oldu
‘2020 Avrupa Yılın Müzesi Özel Takdir Ödülü’ ile ‘2020/2021 Avrupa Müze Akademisi Özel Ödülü’nün sahibi olan Troya Müzesi, Avrupa’nın en itibarlı mükafatlarını alan birinci Türk müzesi oldu. Müze ayrıyeten pandemi devrinde yaptığı çalışmalarla dikkat çekti.
Salgın periyodunda toplumsal medyadan canlı yayınlar yapıldı. ‘Perdeler Açılıyor’ isimli aktiflik ile sanal müzeye dair epey sayıda çalışma da sanatseverlerle buluşturuldu. Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, bu sene 12’ncisi Japonya’nın başşehri Tokyo’da düzenlenen ‘Asya Kültürel Çalışmalar Konferansı’nda sunulan bir makalede Troya Müzesi’nin pandemi periyodunda yaptığı çalışmaların Türkiye ve dünya müzeciliği manasında ‘kültürel direniş’in sembolü olduğunun vurgulandığını belirtti.
“KÜLTÜREL DİRENİŞ VURGUSU BİZİM İÇİN EPEY SEVİNDİRİCİ”
Bu makalenin kendilerini sevindirdiğini belirten Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, “Bu sene 12’ncisi Japonya’nın başşehrinde yapılan ‘Asya Kültürel Çalışmalar Konferansı’nda bir bilimsel araştırma, hayli dikkat çekti. Mardin Artuklu Üniversitesi’nden Dr. Tuğba Batuhan, müzelerin markalaşma meselade Troya Müzesi’ni ele almış. Bilhassa de pandemi devrinde Troya Müzesi’nin yaptıklarıyla ilgili bir bilimsel çalışmaya imza atmış. Tuğba Batuhan, çalışmasında; Troya Müzesi’nin pandemi periyodunda, pandeminin dünyada yarattığı tüm zorluklara karşın kültürel bir direniş gösterdiğini belirtmiş. ‘Kültürel direniş’ vurgusu, bizim için çok sevindirici. Müzenin pandemi periyodu ve daha sonrasında yürüttüğü kriz bağlantısı ile marka pahasını çok arttırdığını ve her şartta itibarını daima büyüttüğünü söylüyor” dedi.
“TROYA MÜZESİ, DÜNYA MÜZECİLİĞİNDE FARKLI BİR NOKTAYA TAŞINDI”
Müzenin kazandığı mükafatların neredeyse tamamına yakının pandemi devrinde olduğunu hatırlatan Gölcük, “O tarihlerde bizim kamuoyuyla paylaştığımız kriz irtibatı metni vardı. ‘Kapanmadık, yeni bir kapı açtık’ demiştik. Bilhassa bu metin ve daha sonrasında gerçekleştirilen bağlantı faaliyetleri, Troya Müzesi’ni dünya müzeciliğinde farklı bir noktaya taşıdı. Asya’da, Tokyo’da bu biçimde bir çalışma sunulması, bizim için gurur verici oldu. Yeni bir müze bulunmasına karşın akademisyenlerimizin Troya Müzesi hakkında çalışma yapmasının aslında bir sebebi var. Zira müze çok süratli bir yol aldı. Türkiye’de ve dünya süratli bir biçimde tanınan hale geldi. Akademisyenler, bu muvaffakiyetin ardında nelerin yattığını görmek istiyor” diye konuştu.
Troya Müzesi, pandemi periyodunda ‘kültürel direniş’in sembolü oldu