Tunuslular, on yıl önce Arap Baharı protestolarının beşiği olan Kuzey Afrika ülkesinde yükselen bir yaşam maliyeti krizi ve demokratik gerileme endişeleri zemininde Cumartesi günü yeni bir parlamento seçmek için oy kullanıyor.
Popüler Ennahda partisinin de parçası olduğu Kurtuluş Cephesi koalisyonu da dahil olmak üzere muhalefet partileri, oylamanın Başkan Kais Saied’in iktidarı pekiştirme çabalarının bir parçası olduğunu söyledikleri için sandıkları boykot ediyorlar.
Boykot kararı, muhtemelen bir sonraki yasama meclisinin, eleştirmenlerin otoriter sapmayla suçladığı başkana boyun eğmesine yol açacaktır.
Analist Hamza Meddeb, seçimin “olay dışı” olduğunu söyledi ve çok az Tunuslunun oy kullanacağını tahmin etti.
Carnegie Orta Doğu Merkezi üyesi Meddeb, “Bu seçim, Kais Saied tarafından dayatılan siyasi sistemi tamamlamak ve gücü onun elinde toplamak için bir formalitedir” dedi.
Geçen yıl, koronavirüs pandemisinin alevlendirdiği aylarca süren siyasi kilitlenme ve ekonomik krizin ardından, Saied parlamentoyu askıya aldı ve diktatör Zeynel Abidin Ben Ali’yi deviren bir halk devriminin ardından on yıldan fazla bir süre sonra dramatik bir güç gaspıyla parlamentoyu çevrelemek için askeri araçlar gönderdi.
Eski bir hukuk profesörü olan Saied, cumhurbaşkanlığına neredeyse sınırsız yetkiler veren ve 161 sandalyeli bir yasama meclisinin zeminini hazırlayan yeni bir anayasayı zorladı.
Tunuslular Temmuz ayında yapılan referandumda anayasayı onaylarken, siyasi partilerin rolünü azaltmak için seçim yasasını da değiştirdi.
Eleştirmenler, seçim yasası reformlarının özellikle kadınları sert bir şekilde etkilediğini söylüyor. Cumartesi günkü seçimlerde yarışan 1.055 aday arasında sadece 127 kadın yer alıyor.
Saied’i eleştirenler onu demokratik süreci tehlikeye atmakla suçluyor. Ancak birçoğu, parti listelerini rafa kaldırmanın bireyleri siyasi partilerin önüne koyduğuna ve seçilmiş yetkililerin hesap verebilirliğini artıracağına inanıyor.
Birçoğu siyasi elitlerden bıkmış durumda ve cumhurbaşkanının giderek daha otokratik hale gelen siyasi reformlarını memnuniyetle karşılıyor ve yeni bir parlamento için oylamayı içinde bulundukları korkunç ekonomik krizi çözmek için bir şans olarak görüyor.
Tunus, krizden etkilenen kamu maliyesini kurtarmak için Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) 1,8 milyar avroluk bir kurtarma paketi müzakerelerinin son aşamalarında.
IMF’nin üst komitesi, önümüzdeki hafta ülkenin 10 yıl içindeki dördüncü kredisini onaylamaya karar verdi, ancak Tunus hükümetinin talebi üzerine kararını Ocak ayı başına erteledi.
Popüler Ennahda partisinin de parçası olduğu Kurtuluş Cephesi koalisyonu da dahil olmak üzere muhalefet partileri, oylamanın Başkan Kais Saied’in iktidarı pekiştirme çabalarının bir parçası olduğunu söyledikleri için sandıkları boykot ediyorlar.
Boykot kararı, muhtemelen bir sonraki yasama meclisinin, eleştirmenlerin otoriter sapmayla suçladığı başkana boyun eğmesine yol açacaktır.
Analist Hamza Meddeb, seçimin “olay dışı” olduğunu söyledi ve çok az Tunuslunun oy kullanacağını tahmin etti.
Carnegie Orta Doğu Merkezi üyesi Meddeb, “Bu seçim, Kais Saied tarafından dayatılan siyasi sistemi tamamlamak ve gücü onun elinde toplamak için bir formalitedir” dedi.
Geçen yıl, koronavirüs pandemisinin alevlendirdiği aylarca süren siyasi kilitlenme ve ekonomik krizin ardından, Saied parlamentoyu askıya aldı ve diktatör Zeynel Abidin Ben Ali’yi deviren bir halk devriminin ardından on yıldan fazla bir süre sonra dramatik bir güç gaspıyla parlamentoyu çevrelemek için askeri araçlar gönderdi.
Eski bir hukuk profesörü olan Saied, cumhurbaşkanlığına neredeyse sınırsız yetkiler veren ve 161 sandalyeli bir yasama meclisinin zeminini hazırlayan yeni bir anayasayı zorladı.
Tunuslular Temmuz ayında yapılan referandumda anayasayı onaylarken, siyasi partilerin rolünü azaltmak için seçim yasasını da değiştirdi.
Eleştirmenler, seçim yasası reformlarının özellikle kadınları sert bir şekilde etkilediğini söylüyor. Cumartesi günkü seçimlerde yarışan 1.055 aday arasında sadece 127 kadın yer alıyor.
Saied’i eleştirenler onu demokratik süreci tehlikeye atmakla suçluyor. Ancak birçoğu, parti listelerini rafa kaldırmanın bireyleri siyasi partilerin önüne koyduğuna ve seçilmiş yetkililerin hesap verebilirliğini artıracağına inanıyor.
Birçoğu siyasi elitlerden bıkmış durumda ve cumhurbaşkanının giderek daha otokratik hale gelen siyasi reformlarını memnuniyetle karşılıyor ve yeni bir parlamento için oylamayı içinde bulundukları korkunç ekonomik krizi çözmek için bir şans olarak görüyor.
Tunus, krizden etkilenen kamu maliyesini kurtarmak için Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) 1,8 milyar avroluk bir kurtarma paketi müzakerelerinin son aşamalarında.
IMF’nin üst komitesi, önümüzdeki hafta ülkenin 10 yıl içindeki dördüncü kredisini onaylamaya karar verdi, ancak Tunus hükümetinin talebi üzerine kararını Ocak ayı başına erteledi.