‘Savunma ve Havacılık Sanayiinde Global Stratejiler Konferansı’, Antalya’nın Serik ilçesi Belek turizm bölgesindeki otelde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Lideri Prof. Dr. İsmail Demir, Türkiye İhracatçılar Birliği (TİM) Lideri İsmail Gülle, Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği Lideri Naki Polat ve kesim temsilcilerinin iştirakiyle başladı.
2 gün sürecek konferansın açılışında yaptığı konuşmada, alanda ve masada kuvvetli diplomasiye dikkat çeken Bakan Çavuşoğlu, alanda kuvvetli olmadan masada kuvvetli olunamayacağı, alanda kuvvetli olmanın yolunun ise yerli, ulusal, aktif ve bağımsız savunma endüstrinin sahibi olmaktan geçtiğini söylemiş oldu. Üç konuya dikkat çeken Çavuşoğlu, “ilk vakit içinderda ulusal bir savunma sanayi ulusal güvenliğimizin şayet olmazsa olmazıdır. Sıkıntı bir coğrafyada yaşıyoruz. Ulusal güvenliğimiz için diplomasiyle caydırıcı gücümüzü birlikte kullanmamız gerekiyor. Kıbrıs Barış Harekatı’na giden süreçte yerli ve ulusal savunma endüstrinin kıymetini deneyim etmiştik. Terörle uğraşımızda de bu mevzuda geçmişte makus deneyimlerimiz oldu. Müttefikler bile muhtaçlık duyduğumuz mamüllerin ihracında sıkıntılar çıkarttı. ‘Şu malzemeyi şurada burada kullanamazsınız’ dediler” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vurguladığı üzere makûs komşuların Türkiye’yi mesken sahibi yaptığını söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “Hamdolsun bugün savunma endüstrinde yüzde 80 verimlilik oranına ulaşıyoruz. Evet coğrafya tahminen yazgımız lakin bu millet hiç bir vakit geleceğini öteki ülkelerin insafına bırakmamıştır. Bundan daha sonrada Allah’ın müsaadesiyle kendi yolumuzu kendimiz çizeceğiz. Şunu da unutmamamız gerekiyor, caydırıcı güç arttıkça savaş riski azalır. Hasımlarınız harekete geçmek için 40 kez düşünmek zorunda kalır, ötürüsıyla güçten gelen caydırıcılık barışa hizmet eder” diye konuştu.
İkinci olarak savunma endüstrinin iktisat için de fazlaca kıymetli öge olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, “Küresel tedarik zincirlerindeki değişim arz kaynaklı dertler yaratırken, bir yandan da önümüze fırsatlar çıkarıyor. İhracatçılarımızın başarısı hepimizi gururlandırıyor, Türkiye’nin gücüne güç katıyor. Artık Türkiye yalnızca pazar ülke değil teknolojik eserler ihraç edebilen bir ülke haline geldi. İhracatta rekorlar kırıyoruz, inşallah bu yıl sonu rekorlarımızı yenileyeceğiz ve amaçlarımızı de güncelleyeceğiz. Bu yıl savunma sanayi ihracatı 2.8 milyar doları aştı ve rekorlar kıracağız” dedi.
Üçüncü olarak savunma endüstrinin diplomasi alanında ilgilere ve dış siyasetteki aktifliğe kıymetli katkı sağladığını anlatan Çavuşoğlu, “Pakistan için 4 tane MİLGEM korveti inşa ediyoruz. Filipinler’de ATAK helikopterlerimizin ihracatında sona yaklaşıyoruz. Buna emsal birfazlaca kıymetli projede de kıymetli sonuçlar elde ediyoruz. Yani alanda muvaffakiyetini kanıtlayan tüm eserlerimizle bir arada yurt dışına ihraç ettiğimiz eserlerle etkinliğimiz artıyor. Örneğin İHA VE SİHA’ları, bu manada kendini ispat eden özel şirketlerimiz Bayraktar, kamu şirketlerimiz TUSAŞ olsun bunların ürettiği İHA ve SİHA’ları satın alan ülkelerle de temaslarımız ağır biçimde devam ediyor” diye konuştu.
İHA ve SİHA’lar ile başka savunma sanayi mamüllerine ilginin her geçen gün arttığını belirten Bakan Çavuşoğlu, şunları söylemiş oldu:
“Bugün İHA VE SİHA’lar savaş literatüründe yeni bir paradigma oluşturuyor ve Türkiye olarak bun değerli bir katkı sağlıyoruz. Son NATO ve AGİ toplantılarında epey sayıda bakan arkadaşım ve üst seviye yetkili, milletlerarası örgütlerin yöneticileri bana, ‘Siz bu bahiste niçin bu kadar başarılısınız’ diye sordular. Zira tüm dünyada bu muvaffakiyet konuşuluyor. Zira bizim yatırımcımız, bizim mühendisimiz, bilim insanlarımız epeyce zeki ve üretken diyorum. Polonya’nın ülkemizden SİHA almasıyla birinci kere bir AB ve NATO üyesinin envanterine bu eserleri katması değerli, şu anda epeyce sayıda AB ve NATO üyesi de bu cins eserlerimize ilgi duyuyor. İsimlerini vermek istemiyorum fakat fazlaca sayıda ülkeyle bu manada temaslarımız devam ediyor. Bugün bölgemizde kalıcı bir barış için fırsat pencereleri açılıyorsa alanda istikrarlar sağlanıyorsa, bunda Türk savunma mamüllerinin oynadığı rol ortadadır.”
Savunma sanayi mevzularının uyumu için Dışişleri Bakanlığı bünyesinde Savunma Sanayi Daire Başkanlığı kurulacağını ve çalışmalarının başlatıldığını açıklayan Bakan Çavuşoğlu, “253 temsilcilikle dünyanın en büyük beşinci diplomatik ağına sahibiz ve bu imkanlardan yaralanmanız lazım” dedi.
Savunma ve güvenlik teknolojilerinin memleketler arası platformda önder ve yol gösterici Türkiye’yi beklediğini belirten Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Lideri Prof. Dr. İsmail Demir ise bu istikamette gerekli adımların atıldığını, Türkiye’nin savunma sanayi ihracatının en üst seviyede yerli ve ulusal olması istikametinde çalışmalara devam ettiklerini söylemiş oldu.
İhracatın kasım ayında 21.5 milyar dolarlık yeni rekora imza attığını açıklayan TİM Lideri İsmail Gülle ise “Yılbaşından bu yana 203 milyar dolar, son 12 aylık ihracatımız ise 221 milyar dolara ulaştı. Orta vadedeki 211 milyar dolar maksadını aşmakla birlikte 2022 amacı olan 235 milyar dolara pek yaklaştık. Artık amacımız tüm bu kazanımları kalıcı hale getirerek Türkiye’nin ihracatını 5 yıl ortasında 300 milyar dolara taşımak” dedi.
Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği Lideri Naki Polat da 2011’de 60 firma ile kurulan birliğin bugün 1100 firmaya yükseldiğini belirterek, savunma ve havacılık sanayiinde 170 ülkeye ihracat yapıldığını deklare etti. 1 milyar dolar olan ihracatı ise 3 milyar dolara çıkardıklarını belirten Polat, kilogram başına 60 dolarlık ihracatla ülke ortalamasının epeyce üzerinde olduğunu söylemiş oldu. Polat, geçen 10 yılda yalnızca mühimmat, kesim, ekipmanla hudutlu kalmayıp, zırhlı araç, helikopter, roket, füze, İHA, SİHA üzere savunma sistemleri ihracatlarının da gerçekleştirildiğini söylemiş oldu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya’da Belek turizm merkezindeki bir otelde İtalya’nın Antalya Fahri Konsolosluğu’nun açılışını yaptı. İtalya’nın Antalya Fahri Konsolosu Ramazan Üçdan ve turizm kesimi temsilcilerinin katıldığı merasimde konuşan Bakan Çavuşoğlu, İtalya ile her alanda iş birliği yapıldığını anlattı. Çavuşoğlu, bir taraftan ikili bağları geliştirirken, öteki taraftan Libya ve öbür mevzular başta olmak üzere bölgede barış ve istikrar için birlikte çalıştıklarını söylemiş oldu
İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio ile sık sık görüştüğü ve bilgi alışverişinde bulunduklarını belirten Bakan Çavuşoğlu, “İtalya ile ikili dış ticaretimiz bu yıl 2019 yılı düzeyini geçiyor. Ekim ayı prestijiyle bile 2019 sayısını geçiyor, yani 19,1 milyar dolardı bunu yakaladık. Dış ticaretimizde tam bir istikrar var. 9,3 milyar dolar ihracat yapmışız, İtalya’dan da 9,2 milyar dolarlık ithalat yapmışız. Yani her iki ülkenin faydasına istikrarlı, sürdürülebilir bir ticaret. Bizim maksadımız 30 milyar dolara ulaşmak. Potansiyelimizin farkındayız. Bu doğrultudan gerekli adımları atacağız” dedi.
İtalya’nın Türkiye’nin sunduğu fırsatlardan dolayı ilgisinin epeyce arttığını, bu yıl salgına karşın İtalya’nın Türkiye’ye yaklaşık 1 milyar dolarlık yatırım yaptığını belirten Çavuşoğlu, “Bu 25 sene öncesi tüm dünyadan ülkemize gelen yıllık yatırım ölçüsüydü. Salgına karşın bir yılda, bir ülke 970 milyon dolar yatırım yaptı, 1 milyar dolara yaklaştı. Bu sayıyla İtalya, Türkiye’ye 2020’de en çok yatırım yapan ülke oldu. Bu süratle devam ederse, şu anda Türkiye’de toplamda en büyük yatırımcı ülke Hollanda’dır. 27 milyar dolarlık bir yatırımı var. İtalya’nın Hollanda’yı geçeceğine inanıyoruz” diye konuştu.
2 gün sürecek konferansın açılışında yaptığı konuşmada, alanda ve masada kuvvetli diplomasiye dikkat çeken Bakan Çavuşoğlu, alanda kuvvetli olmadan masada kuvvetli olunamayacağı, alanda kuvvetli olmanın yolunun ise yerli, ulusal, aktif ve bağımsız savunma endüstrinin sahibi olmaktan geçtiğini söylemiş oldu. Üç konuya dikkat çeken Çavuşoğlu, “ilk vakit içinderda ulusal bir savunma sanayi ulusal güvenliğimizin şayet olmazsa olmazıdır. Sıkıntı bir coğrafyada yaşıyoruz. Ulusal güvenliğimiz için diplomasiyle caydırıcı gücümüzü birlikte kullanmamız gerekiyor. Kıbrıs Barış Harekatı’na giden süreçte yerli ve ulusal savunma endüstrinin kıymetini deneyim etmiştik. Terörle uğraşımızda de bu mevzuda geçmişte makus deneyimlerimiz oldu. Müttefikler bile muhtaçlık duyduğumuz mamüllerin ihracında sıkıntılar çıkarttı. ‘Şu malzemeyi şurada burada kullanamazsınız’ dediler” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vurguladığı üzere makûs komşuların Türkiye’yi mesken sahibi yaptığını söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “Hamdolsun bugün savunma endüstrinde yüzde 80 verimlilik oranına ulaşıyoruz. Evet coğrafya tahminen yazgımız lakin bu millet hiç bir vakit geleceğini öteki ülkelerin insafına bırakmamıştır. Bundan daha sonrada Allah’ın müsaadesiyle kendi yolumuzu kendimiz çizeceğiz. Şunu da unutmamamız gerekiyor, caydırıcı güç arttıkça savaş riski azalır. Hasımlarınız harekete geçmek için 40 kez düşünmek zorunda kalır, ötürüsıyla güçten gelen caydırıcılık barışa hizmet eder” diye konuştu.
İkinci olarak savunma endüstrinin iktisat için de fazlaca kıymetli öge olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, “Küresel tedarik zincirlerindeki değişim arz kaynaklı dertler yaratırken, bir yandan da önümüze fırsatlar çıkarıyor. İhracatçılarımızın başarısı hepimizi gururlandırıyor, Türkiye’nin gücüne güç katıyor. Artık Türkiye yalnızca pazar ülke değil teknolojik eserler ihraç edebilen bir ülke haline geldi. İhracatta rekorlar kırıyoruz, inşallah bu yıl sonu rekorlarımızı yenileyeceğiz ve amaçlarımızı de güncelleyeceğiz. Bu yıl savunma sanayi ihracatı 2.8 milyar doları aştı ve rekorlar kıracağız” dedi.
Üçüncü olarak savunma endüstrinin diplomasi alanında ilgilere ve dış siyasetteki aktifliğe kıymetli katkı sağladığını anlatan Çavuşoğlu, “Pakistan için 4 tane MİLGEM korveti inşa ediyoruz. Filipinler’de ATAK helikopterlerimizin ihracatında sona yaklaşıyoruz. Buna emsal birfazlaca kıymetli projede de kıymetli sonuçlar elde ediyoruz. Yani alanda muvaffakiyetini kanıtlayan tüm eserlerimizle bir arada yurt dışına ihraç ettiğimiz eserlerle etkinliğimiz artıyor. Örneğin İHA VE SİHA’ları, bu manada kendini ispat eden özel şirketlerimiz Bayraktar, kamu şirketlerimiz TUSAŞ olsun bunların ürettiği İHA ve SİHA’ları satın alan ülkelerle de temaslarımız ağır biçimde devam ediyor” diye konuştu.
İHA ve SİHA’lar ile başka savunma sanayi mamüllerine ilginin her geçen gün arttığını belirten Bakan Çavuşoğlu, şunları söylemiş oldu:
“Bugün İHA VE SİHA’lar savaş literatüründe yeni bir paradigma oluşturuyor ve Türkiye olarak bun değerli bir katkı sağlıyoruz. Son NATO ve AGİ toplantılarında epey sayıda bakan arkadaşım ve üst seviye yetkili, milletlerarası örgütlerin yöneticileri bana, ‘Siz bu bahiste niçin bu kadar başarılısınız’ diye sordular. Zira tüm dünyada bu muvaffakiyet konuşuluyor. Zira bizim yatırımcımız, bizim mühendisimiz, bilim insanlarımız epeyce zeki ve üretken diyorum. Polonya’nın ülkemizden SİHA almasıyla birinci kere bir AB ve NATO üyesinin envanterine bu eserleri katması değerli, şu anda epeyce sayıda AB ve NATO üyesi de bu cins eserlerimize ilgi duyuyor. İsimlerini vermek istemiyorum fakat fazlaca sayıda ülkeyle bu manada temaslarımız devam ediyor. Bugün bölgemizde kalıcı bir barış için fırsat pencereleri açılıyorsa alanda istikrarlar sağlanıyorsa, bunda Türk savunma mamüllerinin oynadığı rol ortadadır.”
Savunma sanayi mevzularının uyumu için Dışişleri Bakanlığı bünyesinde Savunma Sanayi Daire Başkanlığı kurulacağını ve çalışmalarının başlatıldığını açıklayan Bakan Çavuşoğlu, “253 temsilcilikle dünyanın en büyük beşinci diplomatik ağına sahibiz ve bu imkanlardan yaralanmanız lazım” dedi.
Savunma ve güvenlik teknolojilerinin memleketler arası platformda önder ve yol gösterici Türkiye’yi beklediğini belirten Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Lideri Prof. Dr. İsmail Demir ise bu istikamette gerekli adımların atıldığını, Türkiye’nin savunma sanayi ihracatının en üst seviyede yerli ve ulusal olması istikametinde çalışmalara devam ettiklerini söylemiş oldu.
İhracatın kasım ayında 21.5 milyar dolarlık yeni rekora imza attığını açıklayan TİM Lideri İsmail Gülle ise “Yılbaşından bu yana 203 milyar dolar, son 12 aylık ihracatımız ise 221 milyar dolara ulaştı. Orta vadedeki 211 milyar dolar maksadını aşmakla birlikte 2022 amacı olan 235 milyar dolara pek yaklaştık. Artık amacımız tüm bu kazanımları kalıcı hale getirerek Türkiye’nin ihracatını 5 yıl ortasında 300 milyar dolara taşımak” dedi.
Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği Lideri Naki Polat da 2011’de 60 firma ile kurulan birliğin bugün 1100 firmaya yükseldiğini belirterek, savunma ve havacılık sanayiinde 170 ülkeye ihracat yapıldığını deklare etti. 1 milyar dolar olan ihracatı ise 3 milyar dolara çıkardıklarını belirten Polat, kilogram başına 60 dolarlık ihracatla ülke ortalamasının epeyce üzerinde olduğunu söylemiş oldu. Polat, geçen 10 yılda yalnızca mühimmat, kesim, ekipmanla hudutlu kalmayıp, zırhlı araç, helikopter, roket, füze, İHA, SİHA üzere savunma sistemleri ihracatlarının da gerçekleştirildiğini söylemiş oldu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya’da Belek turizm merkezindeki bir otelde İtalya’nın Antalya Fahri Konsolosluğu’nun açılışını yaptı. İtalya’nın Antalya Fahri Konsolosu Ramazan Üçdan ve turizm kesimi temsilcilerinin katıldığı merasimde konuşan Bakan Çavuşoğlu, İtalya ile her alanda iş birliği yapıldığını anlattı. Çavuşoğlu, bir taraftan ikili bağları geliştirirken, öteki taraftan Libya ve öbür mevzular başta olmak üzere bölgede barış ve istikrar için birlikte çalıştıklarını söylemiş oldu
İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio ile sık sık görüştüğü ve bilgi alışverişinde bulunduklarını belirten Bakan Çavuşoğlu, “İtalya ile ikili dış ticaretimiz bu yıl 2019 yılı düzeyini geçiyor. Ekim ayı prestijiyle bile 2019 sayısını geçiyor, yani 19,1 milyar dolardı bunu yakaladık. Dış ticaretimizde tam bir istikrar var. 9,3 milyar dolar ihracat yapmışız, İtalya’dan da 9,2 milyar dolarlık ithalat yapmışız. Yani her iki ülkenin faydasına istikrarlı, sürdürülebilir bir ticaret. Bizim maksadımız 30 milyar dolara ulaşmak. Potansiyelimizin farkındayız. Bu doğrultudan gerekli adımları atacağız” dedi.
İtalya’nın Türkiye’nin sunduğu fırsatlardan dolayı ilgisinin epeyce arttığını, bu yıl salgına karşın İtalya’nın Türkiye’ye yaklaşık 1 milyar dolarlık yatırım yaptığını belirten Çavuşoğlu, “Bu 25 sene öncesi tüm dünyadan ülkemize gelen yıllık yatırım ölçüsüydü. Salgına karşın bir yılda, bir ülke 970 milyon dolar yatırım yaptı, 1 milyar dolara yaklaştı. Bu sayıyla İtalya, Türkiye’ye 2020’de en çok yatırım yapan ülke oldu. Bu süratle devam ederse, şu anda Türkiye’de toplamda en büyük yatırımcı ülke Hollanda’dır. 27 milyar dolarlık bir yatırımı var. İtalya’nın Hollanda’yı geçeceğine inanıyoruz” diye konuştu.