Bakü’nün sevilen ismi Jazz Şenlik’in nabzı geçtiğimiz günlerde 17.’si için geri dönen Azerbaycan başkentinde yankılandı. Etkinlik, dünyanın her yerinden eklektik bir müzisyen ve grup karışımını bir araya getirmeyi amaçlıyor.
Caz ilk olarak 20. yüzyılın başlarında Azerbaycan’da hakim oldu. O zamandan beri ülkenin kültürüne derinden yerleşmiş ve bugüne kadar popülerliğini korumuştur.
Bu yıl orada bulunanlar arasında ünlü besteci ve davulcu Yogev Shetrit de vardı.
Shetrit’in çalışmalarının ayırt edici özelliği, geleneksel Kuzey Afrika ve Akdeniz tonlarının çağdaş caz ile kaynaşmasıdır.
Yogev Shetrit, davulcu ve besteci
Shetrit, “Bu gece” New Path “ve” Serenity “albümlerinden kendi bestelerimi seslendireceğiz ve çalacağız” dedi.
Davulcu ve besteci ayrıca Euronews’e hayranların “Azerbaycan kültürüne bir övgü” olarak tanımladığı “Aziza Mustafazade’den bir haraç bestesi” dinlemesi gerektiğini söyledi.
İstanbul Dörtlüsü: ‘Çok kültürlü bir proje’
Bu yılki katılımda ayrıca Michael Schiefel’in İstanbul Quartet’i de yer aldı.
İlk olarak 1990’ların başında Berlin’deki duvar sonrası caz sahnesinden ilham alan Schiefel, en son enkarnasyonu da dahil olmak üzere çok çeşitli solo ve grup projelerinde çalıştı.
Euronews’e konuşan Schiefel, “[İstanbul Dörtlüsü]’nden ikisi Türkiye’den, biri Yunanistan’dan ve ben de Almanya’danım, yani bu çok kültürlü bir proje” dedi.
“Onlar için tüm müziği kendim yazdım ve bundan çok mutluyum çünkü tüm müzikler İstanbul’da geçirdiğim zamandan ilham alıyor”.
Farklı ve çeşitli
Her yıl Bakü’deki şenlik, şehrin çeşitli yerlerinde çok çeşitli müzisyenlerin çaldığına tanık oluyor. Böyle bir grup İtalyan ikilisi Federico Casagrande ve Fulvio Sigurtà’dır.
İtalyan ikili Federico Casagrande ve Fulvio Sigurtà
Federico, “Ben ve Fulvio 15 yıl önce tanıştık ve birlikte oynamaya başladık” dedi. “Gitar armonik bir enstrümandır ve trompet melodik bir enstrümandır, bu yüzden birlikte bir şeyler yapmak mantıklı olur” diye ekledi.
“Yıllar boyunca ikimiz de bu ikili için çok farklı müzikler yazdık ve o zamandan beri büyümeye ve birlikte çalmaya devam ettik”.
Caz ilk olarak 20. yüzyılın başlarında Azerbaycan’da hakim oldu. O zamandan beri ülkenin kültürüne derinden yerleşmiş ve bugüne kadar popülerliğini korumuştur.
Bu yıl orada bulunanlar arasında ünlü besteci ve davulcu Yogev Shetrit de vardı.
Shetrit’in çalışmalarının ayırt edici özelliği, geleneksel Kuzey Afrika ve Akdeniz tonlarının çağdaş caz ile kaynaşmasıdır.
Yogev Shetrit, davulcu ve besteci
Shetrit, “Bu gece” New Path “ve” Serenity “albümlerinden kendi bestelerimi seslendireceğiz ve çalacağız” dedi.
Davulcu ve besteci ayrıca Euronews’e hayranların “Azerbaycan kültürüne bir övgü” olarak tanımladığı “Aziza Mustafazade’den bir haraç bestesi” dinlemesi gerektiğini söyledi.
İstanbul Dörtlüsü: ‘Çok kültürlü bir proje’
Bu yılki katılımda ayrıca Michael Schiefel’in İstanbul Quartet’i de yer aldı.
İlk olarak 1990’ların başında Berlin’deki duvar sonrası caz sahnesinden ilham alan Schiefel, en son enkarnasyonu da dahil olmak üzere çok çeşitli solo ve grup projelerinde çalıştı.
Euronews’e konuşan Schiefel, “[İstanbul Dörtlüsü]’nden ikisi Türkiye’den, biri Yunanistan’dan ve ben de Almanya’danım, yani bu çok kültürlü bir proje” dedi.
“Onlar için tüm müziği kendim yazdım ve bundan çok mutluyum çünkü tüm müzikler İstanbul’da geçirdiğim zamandan ilham alıyor”.
Farklı ve çeşitli
Her yıl Bakü’deki şenlik, şehrin çeşitli yerlerinde çok çeşitli müzisyenlerin çaldığına tanık oluyor. Böyle bir grup İtalyan ikilisi Federico Casagrande ve Fulvio Sigurtà’dır.
İtalyan ikili Federico Casagrande ve Fulvio Sigurtà
Federico, “Ben ve Fulvio 15 yıl önce tanıştık ve birlikte oynamaya başladık” dedi. “Gitar armonik bir enstrümandır ve trompet melodik bir enstrümandır, bu yüzden birlikte bir şeyler yapmak mantıklı olur” diye ekledi.
“Yıllar boyunca ikimiz de bu ikili için çok farklı müzikler yazdık ve o zamandan beri büyümeye ve birlikte çalmaya devam ettik”.