Bilinen birinci alfabeyle yazılmış en eski cümle çözüldü.
Tarihte bilinen birinci cümle, M.Ö. 1800’lü senelerdan kaldığı düşünülen bir bit tarağı üzerinde yazıyor.
Fil fildişinden oyulmuş 3 bin 700 yıllık bir tarağın üstündeki yazıda, “Bu diş, saç ve sakal bitlerini kökünden söksün” diyor.
Kelamlar, Doğu Akdeniz bölgesinde M.Ö. 1800 civarında kullanıldığı bilinen en eski alfabetik sistem olan Kenan lisanında yazılmış.
5 YILDIR TAHLİL EDİLİYOR
3,5 santimetreye 2,5 santimetre boyutlarındaki tarak, 2017 yılında Lachish isimli eski bir Kenan kent devletinin kalıntılarında ortaya çıkarıldı. 17 harfli yazıt lakin bu yıl tarak muhafaza maksadıyla temizlendikten daha sonra keşfedildi.
“BU YAZIT ÇOK İNSANİ”
Araştırmayı yöneten Kudüs İbrani Üniversitesi’nden arkeolog Yosef Garfinkel “Tarağınız var ve tarakta saç ve sakaldaki bitleri yok etme dileğiniz yazıyor.
Bugün spreylerimiz, çağdaş ilaçlarımız ve zehirlerimiz var. Geçmişte bunlar yoktu” biçiminde konuştu.
Tarak aşınmış ve dişlerinden birçoğunu kaybetmiş durumda. bir dahade geriye kalan izler, dolaşık saçların ayrılması için 6 geniş aralıklı dişe ve bitleri ayıklamak için de 14 dar aralıklı dişe sahip olduğunu gösteriyor.
ZENGİNLİK GÖSTERGESİYDİ
Araştırmacılara göre eski taraklar tahtadan, kemikten ve fildişinden yapılıyordu. Fildişinden yapılan eşyalarsa zenginlik göstergesiydi.
Birinci alfabeyle yazılmış en eski cümle: Bir tarağın üzerine kazınmış
Tarihte bilinen birinci cümle, M.Ö. 1800’lü senelerdan kaldığı düşünülen bir bit tarağı üzerinde yazıyor.
Fil fildişinden oyulmuş 3 bin 700 yıllık bir tarağın üstündeki yazıda, “Bu diş, saç ve sakal bitlerini kökünden söksün” diyor.
Kelamlar, Doğu Akdeniz bölgesinde M.Ö. 1800 civarında kullanıldığı bilinen en eski alfabetik sistem olan Kenan lisanında yazılmış.
5 YILDIR TAHLİL EDİLİYOR
3,5 santimetreye 2,5 santimetre boyutlarındaki tarak, 2017 yılında Lachish isimli eski bir Kenan kent devletinin kalıntılarında ortaya çıkarıldı. 17 harfli yazıt lakin bu yıl tarak muhafaza maksadıyla temizlendikten daha sonra keşfedildi.
“BU YAZIT ÇOK İNSANİ”
Araştırmayı yöneten Kudüs İbrani Üniversitesi’nden arkeolog Yosef Garfinkel “Tarağınız var ve tarakta saç ve sakaldaki bitleri yok etme dileğiniz yazıyor.
Bugün spreylerimiz, çağdaş ilaçlarımız ve zehirlerimiz var. Geçmişte bunlar yoktu” biçiminde konuştu.
Tarak aşınmış ve dişlerinden birçoğunu kaybetmiş durumda. bir dahade geriye kalan izler, dolaşık saçların ayrılması için 6 geniş aralıklı dişe ve bitleri ayıklamak için de 14 dar aralıklı dişe sahip olduğunu gösteriyor.
ZENGİNLİK GÖSTERGESİYDİ
Araştırmacılara göre eski taraklar tahtadan, kemikten ve fildişinden yapılıyordu. Fildişinden yapılan eşyalarsa zenginlik göstergesiydi.
Birinci alfabeyle yazılmış en eski cümle: Bir tarağın üzerine kazınmış