Çıkarcı insanlar nasıl davranır ?

Bengu

New member
Çıkarcı İnsanlar: Karşı Karşıya Olduğumuz Çıplak Gerçek

Bazen insanların davranışları, görünenden çok daha derin anlamlar taşır. Hani hepimizin çevresinde, bir şekilde herkese iyi görünmeye çalışan ama aslında sadece çıkarları doğrultusunda hareket eden kişiler vardır. İşte bu yazıda, çıkarcı insanların davranışlarını ele alacak ve bunların toplumda nasıl bir etki yarattığını tartışacağız. Kendi bakış açımı paylaşarak başlamak istiyorum çünkü çıkarcılığı gözlemlemek bazen insanı düşündürür. Gerçekten de çıkarlarını gözetmeyen kimse yok mu, yoksa hepimiz mi çıkarlarımıza göre mi hareket ediyoruz?

Bence çıkarcılık, modern toplumun karanlık yüzlerinden biri. Ancak bunu yüzeysel bir şekilde "bencilce" tanımlamak, işin özünü kaçırmak olur. Çıkarcı insanlar, genellikle çevrelerindeki insanları yalnızca birer araç olarak görürler ve başkalarının duygularını ya da ihtiyaçlarını pek umursamazlar. Bu yazıda, çıkarcılığın ne olduğunu, nasıl ortaya çıktığını ve toplumsal dinamikleri nasıl etkilediğini ele alacağız. Erkeklerin ve kadınların bu olguyu nasıl farklı şekilde deneyimlediğine dair de stratejik ve empatik bakış açılarını gözler önüne sereceğiz.

Çıkarcılığın Temel Dinamikleri: Ne Oluyor?

Çıkarcı insanlar, aslında bir ilişkide ya da sosyal ortamda, yalnızca kendi çıkarlarını düşünürler. İletişim, iş ilişkileri, arkadaşlıklar, hatta ailevi bağlar bile çıkarcılar için birer "işlem" gibi olabilir. Örneğin, iş yerinde bir çıkarcı kişi, herkesin güvendiği ve saygı duyduğu birini "kullanarak" kendi kariyerini ilerletmek isteyebilir. Bu kişiler, karşılarındaki kişilerin ihtiyaçlarını ve duygusal durumlarını anlamaktan çok, o ilişkiden ne çıkaracaklarını hesaplarlar.

Bunun yanında, çıkarcılığın tek yönlü bir davranış olmadığını da unutmamalıyız. Çıkarcılar, genellikle insanları kendi hedeflerine ulaşabilmek için manipüle ederler. Eğer bir insanın zaaflarını fark ederlerse, onu bir araca dönüştürmekte hiç zorlanmazlar. Bu tür insanlar, ne kadar samimi görünseler de, aslında ilişkilerinde bir "ticaret" yaparlar. Bu da sonunda, ilişkilerin yüzeysel ve güvenilmez olmasına yol açar.

Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: Çıkarcılığın Ardındaki Zihin Yapısı

Erkeklerin çıkarcılığa bakış açısı genellikle daha stratejik bir perspektife dayanır. Bu, sadece kişisel çıkarları koruma ya da artırma çabası olarak görülebilir. Birçok erkek, çıkarları doğrultusunda adımlar atarken, toplumun sunduğu fırsatları en iyi şekilde değerlendirme gayretine girer. Stratejik düşünme, erkeklerin iş dünyasında veya liderlik pozisyonlarında çıkarlarını korumaya yönelik en yaygın yöntemlerden biridir.

Erkekler, çıkarcılığın daha fazla "başarı"ya, "güce" veya "otorite"ye giden bir yol olduğuna inanabilirler. Bu bakış açısı, çoğu zaman ilişkilerin yüzeysel ve bencil bir hale gelmesine yol açar. Birçok erkek, duygusal bağlardan çok iş ilişkilerini ve kazançlarını ön planda tutar. Bu da onları, çevrelerinde daha fazla insan "kullanarak" işlerini ilerletmeye meyilli hale getirir.

Peki, erkeklerin stratejik bakış açısının bir sonucu olarak çıkarcılıkla ilgili ne gibi toplumsal dinamikler ortaya çıkıyor? Bu konuda yapılabilecek bir analiz, çıkarcı davranışların genellikle yalnızca "kazanma" arzusuyla bağlantılı olduğunu gösteriyor. Bu kişiler, genellikle çevrelerindeki insanları birer "adım taşı" olarak görürler ve bu da onları duygu ve empati eksikliği yaşayan bireyler haline getirebilir. Çıkarcı erkekler, ilişkilerinde güçlü bir stratejik düşünme biçimi sergileyebilirler, fakat duygusal derinlikten yoksundurlar.

Kadınların Empatik ve İlişkisel Yaklaşımı: Çıkarcılıkta Duygusal Derinlik

Kadınlar çıkarcılığı bazen daha empatik ve ilişkisel bir şekilde deneyimlerler. Erkeklerin stratejik bakış açıları genellikle kişisel kazanımlara odaklanırken, kadınlar ilişkilerin bağlamında çıkarcılıklarını daha dolaylı yollarla ifade edebilirler. Kadınlar, toplumsal yapı itibariyle, daha fazla insan odaklı bir yaklaşımı benimseme eğilimindedir. Bu nedenle, çıkarcı bir kadın genellikle başkalarının duygularına daha duyarlıdır ama aynı zamanda bu duyguları "kullanma" konusunda da beceriklidir.

Kadınların çıkarcılığı, bazen aile içindeki ilişkilerde ya da sosyal çevrelerinde daha "gizli" olabilir. Bu, duygusal manipülasyon biçiminde kendini gösterebilir. Örneğin, bir kadın, ilişkilerinde veya iş hayatında duygusal olarak manipüle edici olabilir, ancak bu davranış genellikle bir strateji olarak değil, karşısındaki kişinin güvenini kazanma ve ona daha fazla yaklaşma çabası olarak şekillenir. Çıkarcı kadınlar, duygusal zekalarını kullanarak, insanları kendi istekleri doğrultusunda yönlendirebilirler.

Kadınların empatik bakış açısı, onları çıkarcılığın daha ince ve dolaylı yollarına yönlendirebilir. Bu, başkalarını "kullanmak" anlamına gelmese de, bazen çıkarlarını dolaylı yollarla gerçekleştirebilirler. Çıkarcılığın, kadınlar arasında daha ilişkisel bir boyutta yaşandığını görmek mümkündür. Bu noktada, çıkarcılıkla empati arasındaki ince çizgi belirginleşir.

Forumda Tartışma: Çıkarcılığın Geleceği Ne Olacak?

Sizce çıkarcılıkla ilgili toplumda nasıl bir dönüşüm yaşanacak? Teknolojik gelişmeler ve sosyal medya, çıkarcılığı daha mı belirgin hale getirecek, yoksa insanlar daha mı şeffaf olacaklar? Çıkarcılık, bireylerin toplumsal rollerini ne şekilde değiştirecek? Kadınların ve erkeklerin çıkarcılık konusunda farklı bakış açıları, gelecekte toplumsal yapıyı nasıl etkileyebilir?

* Çıkarcılığın yalnızca bencillik mi, yoksa strateji mi olduğunu düşünüyorsunuz?

* Çıkarcı bir insanla nasıl başa çıkarsınız?

* Toplumda çıkarcılığın artması, güven duygusunu nasıl etkiler?

Bu yazı, çıkarcılıkla ilgili birkaç farklı bakış açısını ele almayı amaçladı. Ancak, çıkarcılığın yalnızca kişisel bir zafiyet değil, aynı zamanda toplumsal bir yapının sonucu olduğunu unutmamak gerekir. Bu konuda herkesin farklı bir perspektife sahip olması, aslında bu dinamiğin ne kadar karmaşık ve çok boyutlu olduğunu gösteriyor. Peki, sizce bu karmaşık yapı nasıl değişecek? Yorumlarınızı duymak için sabırsızlanıyorum!
 
Üst