İş kültüründe yeni bir paradigma “Yenilikçilik”

Leila

Global Mod
Global Mod
Yüksek rekabetin mevcut pazarların bir diğer karakteristik özelliği olduğunu hesaba katarsak, inovasyon, şirketlerin zaman içinde güncel kalmasını sağlayan önemli bir faktör haline gelir.

Ancak değer üreten herhangi bir değişiklik olarak anlaşılan yeniliğin kurumsal ilerlemenin temel direklerinden biri haline gelmesi için zaman içinde sürdürülebilir olması gerekir. Bu senaryoda, inovasyon ve sürdürülebilirlik arasındaki simbiyozu araştırdığımızda, her ikisinin birleşimini aşan bir kavram ortaya çıkıyor: Dayanıklı yeni çözümlerin birleşimi olarak “yenilikçilik”.

“Yenilikçilik”, organizasyonlarda hem iç hem de dış rekabeti teşvik eden sürdürülebilir uygulamalar geliştirmeye odaklanan, iş ve kişisel stratejilerin gözden geçirilmesini öneren bir kavram olarak sunulmaktadır. Bunu başarmak için uyarlanabilirliğe, onu erişilebilir kılmaya ve değerlerimizle ve iş kültürümüzle tamamen uyumlu hale getirmeye ihtiyacımız var.

“Yenilikçilik”ten bahsettiğimizde, kalıcı olan ve sadece kurallara uyum engelini aşan, şirket içi ve şirket dışı ürünlerin, süreçlerin, hizmetlerin, organizasyonel değişikliklerin, pazarlama stratejilerinin ve yeni iş modellerinin geliştirilmesini kastediyoruz. İşletmelerin faaliyet gösterdiği sektör ne olursa olsun bir varlık haline gelir.

Peki bir şirketin “yenilikçiliği” uygulamalarına dahil etmesi için hangi gereksinimler veya koşullar gerekir? Bazı teorisyenlerin test ettiği gibi, bir organizasyonun inovasyon kapasitesi, kaynaklar ve yetenekler teorisine dayanmaktadır; bu teori, “organizasyonların, şirketin dış koşullarına yanıt olarak kaynaklarını ve yeteneklerini uyarlamasını, sürdürmesini ve geliştirmesini” açıklar. Bu prensip endüstri ve kurumsal ortamlar gibi çeşitli alanlarda geçerlidir.

Benzer şekilde, bir şirketin kapasitesinin, bir araya gelerek üretken bir faaliyeti bütünsel bir şekilde sürdürmesine olanak tanıyan kaynaklardan oluştuğunu savunuyorlar. Bu kaynaklar arasında yetenek, hız, ortak zihniyet, marka kimliği, sorumluluk, işbirliği, öğrenme, liderlik, müşteri bağlantısı, stratejik birlik, verimlilik ve inovasyon kapasitesi yer alıyor.

Bir kuruluş bu kaynaklara ve yeteneklere sahipse, “yenilikçiliğe” ulaşmanın anahtarı, sürdürülebilir uygulamalar yoluyla rekabet gücünü artıran bütünsel bir yaklaşımı benimsemektir. Bu bakış açısı, inovasyon ve sürdürülebilirliği iş operasyonlarına entegre etmenin ötesine geçen, iş kültüründe radikal bir değişimi ima ediyor.

“Yenilikçiliğin” en belirgin özelliği, tek boyutlu diyebileceğimiz yapıya odaklanmasıdır; bu, insanların çevrelerini algılama ve hareket etme biçimlerinde köklü bir değişiklikten başka bir şey değildir. Her eylemin kuruluşa, çevreye ve gezegene fayda sağlamasını ve uzun vadeli sürdürülebilirliği teşvik etmesini sağlamayı amaçlayan ilerici düşüncenin bir dönüşümüdür.
 
Üst