İş ortamında istismarın gizli maliyeti

Leila

Global Mod
Global Mod
İş stresi Meksika'da giderek daha ciddi bir sorun haline geliyor. Meksika Sosyal Güvenlik Enstitüsü'nün (IMSS) verilerine göre Meksika, çalışanların en az %75'ini etkileyen iş stresi nedeniyle yorgunluğun en yüksek düzeyde olduğu ülkelerden biri. Bu, ülkeyi Çin ve ABD gibi zorlu ekonomilerin üzerinde bir konuma getiriyor. Bu rakamlar, şirketlerdeki baskıların, istismarların ve toksik dinamiklerin çalışanların ruh sağlığını ve performansını etkilediği yapısal bir sorunu yansıtıyor.

Bir çalışan işyerinde taciz, gücün kötüye kullanılması veya sürekli eleştiri nedeniyle kötü muameleye maruz kaldığında ruh sağlığı derhal etkilenir. Kısa vadeli etkiler arasında yüksek düzeyde stres, kaygı ve düşük özgüven yer alır. Orta vadede bu durum depresyona, zihinsel yorgunluğa (tükenmişliğe) ve hatta daha ağır anksiyete bozukluklarına dönüşebilir. Zihinsel yorgunluk, üretkenlik kaybının ana nedenlerinden biri olup, tükenmişlik yaşayan kişilerin %60'a varan oranda daha düşük iş performansına sahip olduğu tespit edilmiştir.

Uzun vadede bu istismarlarla baş etmek için yeterli desteği veya sınırları bulamayan kişiler, kronik ruh sağlığı bozuklukları veya psikosomatik hastalıkların gelişmesi gibi geri dönüşü olmayan sonuçlara maruz kalabilir. Bu sadece çalışanı etkilemekle kalmaz, aynı zamanda işten ayrılma nedeniyle hastalık izninde ve tıbbi bakım veya eğitimle ilgili maliyetlerde artışa da yol açabilir.

İşyerinde kötü muamele aynı zamanda örgüte olan güvenin erozyona uğramasına neden olarak iş ilişkilerinde ve aidiyet duygusunda bozulmaya yol açmaktadır. Bu durumlara maruz kalanlar, misilleme korkusu veya şirketin desteğinin olmaması nedeniyle sessiz kalmalarına neden olan bir izolasyon döngüsü yaşama eğilimindedir. Bu kısır döngü hem ruh sağlıklarına zarar veriyor hem de duygusal olarak sorumluluklarından kopmalarına yol açarak hem bireysel hem de takım performanslarını olumsuz etkiliyor.

İş ortamında istismarın en doğrudan sonuçlarından biri üretkenlik kaybıdır. İstismar mağduru çalışanlar, sürekli duygusal ve zihinsel baskı nedeniyle işlerinde daha az etkili olma eğilimindedir. Üstelik bağlılık düzeyleri ciddi oranda düşüyor ve çoğu durumda kendilerinin de zarar görebileceği pasif-agresif davranışlar geliştiriyorlar, bu da iç çatışmaları artırıyor.

Verimlilikteki bu düşüşün kuruluşun sonuçları üzerinde doğrudan etkisi vardır. Motivasyonu olmayan ve parçalanmış ekipler daha yavaş tempoda ve daha az verimlilikle çalışarak genel performansı etkiler. Uzun vadede bu, hem işi hem de itibarı etkileyen önemli mali kayıplara dönüşebilir.

Bir diğer kritik husus ise personel değişimidir. İstismar, insanları yeni fırsatlar aramaya motive eden, sürdürülemez bir çalışma ortamı yaratır. Bu yüksek devir oranı sadece organizasyonel iklimi etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda şirketler ve operasyonlar için de yüksek bir finansal maliyet anlamına geliyor. Yeni bir çalışanı işe almak ve eğitmek, zaman ve kaynak açısından önemli miktarda masraf gerektirir. Çeşitli araştırmalara göre, bir çalışanı değiştirmek yıllık maaşının %50 ila %200'üne mal olabilir. Ek olarak, sürekli personel değişimi ekibin dengesini bozarak uyumu, morali ve üretkenliği daha da etkiler.

Resmi Meksika Standardı ve önemi


Bu sorunlara yanıt olarak Meksika, Resmi Meksika Standardı NOM-035-STPS-2018İşyerindeki psikososyal risk faktörlerini belirlemek, analiz etmek ve önlemek için kriterler belirleyen bir belgedir. Standart sadece çalışanların refahını arttırmayı değil aynı zamanda uygun bir organizasyonel ortamı teşvik etmeyi de amaçlamaktadır. Zorunlu olan bu mevzuat, işyerinde taciz, stres, görevler üzerinde kontrol eksikliği ve duygusal istismar gibi sorunların belirlenmesinin önemini vurguluyor, bunların önlenmesi ve yönetimi için araçlar sunuyor.

Ancak NOM-035'in varlığına rağmen birçok kuruluş, kötü muamele ve iş baskısının etkilerini hafifletmeye yönelik etkili önlemleri henüz benimsememiştir. Bu düzenlemeleri ciddiye almayan şirketler hem yasal yaptırımlarla karşı karşıya kalma riskiyle karşı karşıya kalacak hem de işletmelerinin uzun vadeli sürdürülebilirliğini tehlikeye atacak.

Sağlıklı bir organizasyon kültürünün önemi


İşyerinde kötü muameleyi önlemek ve ele almak için önlem almayan kuruluşlar, sürdürülebilirliklerini tehlikeye atabilecek bir sorunlar sarmalıyla karşı karşıya kalmaya mahkumdur. Bu nedenle taciz ve istismara karşı net sıfır tolerans politikaları uygulamak ve çalışanların bu durumları bildirmek için güvenli kanallara sahip olmasını sağlamak büyük önem taşıyor.
 
Üst