‘Kabul edilemez’: Xavier Bettel, Kirill’in AB yaptırımlarından çıkarılması nedeniyle Viktor Orbán’a sert çıkıştı

Leila

Global Mod
Global Mod
Lüksemburg başbakanı, Rusya Ortodoks Kilisesi lideri Patrik Kirill’in yeni AB yaptırımları listesinden son anda çıkarılmasını “kabul edilemez” olarak nitelendirdi.

Macar hükümeti , liderlerin Brüksel’de bir araya gelerek Rusya’dan petrol ithalatına kısmi bir yasak getirilmesini de içeren altıncı yaptırım paketini onaylamasından günler sonra Kirill’in katılımına muhalefetini dile getirdi.

Avrupa’nın dört bir yanından önde gelen liberal isimlerin bir araya geldiği Dublin’deki 2022 ALDE Parti Kongresi’nde Euronews’e konuşan Xavier Bettel, “Bu hafta Kirill’de olanlar kabul edilemez,” dedi.


“Bir anlaşmamız vardı. Anlaşma anlaşmadır. Ve bundan sonraki gün değil, bunun tehdit ettiğini söylüyorsunuz ve anlaşmayı kabul etmiyorsunuz, çünkü biri anlaşma yapıyor. yaptırımlar listesi. Kirill’in listede olduğu biliniyordu.”

Bettel, Macaristan başbakanı Viktor Orbán’a “bunun kabul edilemez olduğunu. Bu konuda gerçekten eğlenmediğimi. Hâlâ bir cevap bekliyorum” diye bir metin gönderdiğini söyledi.

Macaristan, Patrik Kirill’in dini özgürlük gerekçesiyle kara listeye alınmasına karşı çıktı. Ancak Brüksel ve diğer başkentler, Kirill’i Vladimir Putin için önemli bir savaş zamanı propagandacısı olarak görüyor.

Mayıs ayı başlarında verdiği bir vaazda Kirill, “Rusya asla kimseye saldırmadı” ve ayrıca “Savaşa girmek istemiyoruz” dedi.

Büyükelçiler yeni AB yaptırımlarını ancak patriğin adı yaptırımlar listesinden çıkarıldıktan sonra onaylayabildi.

Kirill’in ihraç edilmesi, Macaristan tarafından bu hafta AB’den alınan yaptırımlarla ilgili ikinci tavizdi. Pazartesi günü, Viktor Orbán deniz yoluyla taşınan petrol ambargosunu onaylaması karşılığında petrol boru hatları için süresiz bir muafiyet sağladı.

Bu bölünme hakkında soru sorulduğunda, Bettel daha anlayışlı davrandı ve hükmün büyük ölçüde Rus petrolüne bağımlı olan Çek Cumhuriyeti gibi karayla çevrili tüm ülkelerin endişelerini gidermeyi amaçladığını savundu.

“Daha fazla zaman ya da alternatif bulamazlarsa, bir günden diğerine her şeyi kaybetme sorunu yaşayacaklarını söylediler” dedi.
 
Üst