Küçük bir ağlama hayatınızı yeniden başlatır

Leila

Global Mod
Global Mod
Bir süre önce “küçük bir çığlık ve hayatın yeniden başlar” diyen bir meme gördüm, mizahın ötesinde, içinde büyük bir gerçek var. Sorun şu ki işyerinde duygular düşündüğümüzden daha fazla mevcut, ancak bize “onların saklanması gerektiği” öğretildi. Bu meme örneğinde yorumlar şöyleydi: “Tuvalete gidiyorum ve ağlıyorum”; Duygularımızı saklamak yerine onları yönetmeyi öğrenmemiz gerekiyor.

Ağlamak da cesurdur


Gücün ve dayanıklılığa değer verilen bir toplumda yaşıyoruz, ancak duygusal gücün gerçek doğası, özellikle de iş ekibinin yöneticileri söz konusu olduğunda sıklıkla yanlış anlaşılıyor. Liderlerin ağlamak da dahil olmak üzere duyguları ifade edebileceği fikri, liderlikteki duygusal zeka ve özgünlük anlayışına dayanmaktadır çünkü güç, duygularımızı bastırmak veya görmezden gelmek değil, onları tanımak, anlamak ve onlarla yapıcı bir şekilde çalışmaktır. Ağlamak duygularımızın doğal bir ifadesidir, biriken gerilimi serbest bırakmanın sağlıklı bir yoludur ve zor deneyimleri sindirmemize olanak tanır.

Ağlamamıza izin verdiğimizde, savunmasız olabileceğimizi anlıyor ve kabul ediyoruz ve bu şekilde duygularımızın bizi kontrol etmesine izin vermek yerine onları kontrol altına alıyoruz. Bu kendini tanıma süreci, zorluklarla yüzleşme yeteneğini güçlendirir.

Ağlamanın iyi olmasının bir başka nedeni de, genellikle arka planda kalan, iş talepleri ve aile sorumluluklarının gölgesinde kalan bir zihinsel sağlık sorunudur. Nasıl ki egzersiz ve dengeli beslenmeyle vücudumuza bakım yapıyorsak, ruh sağlığımızı da korumaya zaman ve çaba ayırmalıyız.

Daha fazla insan lider


Ağlamak bu bakımın ayrılmaz bir parçasıdır. Bir tahliye valfi olarak çalışır, biriken basıncı serbest bırakır ve duygusal sistemimizin sıfırlanmasını sağlar. Ağlama ihtiyacının farkına varan kişi daha dolu ve dengeli bir yaşam sürdürür.

Ancak daha da ileri giderek, etkili bir liderin yalnızca rasyonel ve stratejik kararlar alabilmesi değil, aynı zamanda ekibini ve kendisini etkileyen duygusal karmaşıklıkları da anlayabilmesi gerekir.

Duyguların önemini anlayan liderler daha sağlıklı bir çalışma ortamı yaratır çünkü empati ve duygusal bağ, bir ekip içinde güçlü ilişkiler kurmak için kritik öneme sahiptir. Bir lider kendi duygularına açıklık gösterdiğinde, diğerlerinin de duygularını rahatça ifade edebildiği bir ortamı teşvik eden bir örnek teşkil etmiş olur. Birisi duygularını göstermeye istekliyse, bu diğerlerini de aynı şeyi yapmaya teşvik edebilir.
 
Üst