Fransa’nın merkez sağ eğilimli haftalık siyasi haber mecmuası Le Point, ağır yaftalar eşliğinde tek tek ya da birlikte kapağa taşımayı en sevdiği iki isme geri döndü. Geçen yıl Dağlık Karabağ krizi sırasında ‘Sultan Erdoğan, Çar Putin’e meydan okuyor’ başlığını atan Le Point, bu kere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’i ‘Les diaboliques’ manşetinde buluşturdu.
‘Diabolique’ şeytani manasına gelirken, ‘Les diaboliques’ bunun çoğul hali. Türkçeye ‘Şeytan Ruhlu İnsanlar’ diye çevrilen aynı isimli Fransız kara sinema klasiği sebebiyle de tüm dünyada bilinen Fransızca tabirlerden biri.
‘Emperyal nostalji, Batı modelinden nefret üzere ortak yönler’
Le Point, ‘şeytaniler’ demeyi münasip gördüğü Erdoğan ile Putin’i ‘otoriter, ortalarındaki alakayla jeopolitik istikrarları bir daha yazan, Batı modelinden tıpkı biçimde tiksinen’ sözleriyle betimledi. ‘İki önderin ahenk ortasında hareket etmesi için bir epey niye olduğunu’ öne sürerek, bunları ‘gücü inhisarına almak, muhalefet ve medyaya baskı uygulamak, yargıya buyruk vermek, emperyal nostalji ortasında olmak, Batı modelinden nefret etmek’ diye sıraladı.
Derginin görüşünü aldığı analistler, bilhassa Rusya’nın Ukrayna operasyonuyla yeterlice barizleşen ‘rekabetçi işbirliği’ veya ‘işbirlikçi rekabet’ kavramını ortaya attı.
‘Erdoğan, Putin’in kitabına bakılırsa oynuyor’
“Erdoğan, Ukrayna’ya silah verdi ki, bu, Moskova’da düşmanca hareket olarak yorumlanabilirdi, lakin bununla birlikte, başka NATO müttefiklerinden farklı olarak, kendi çıkarlarını koruyacak biçimde Rusya’ya karşı yaptırımlarda yer almayı reddetti. Ve İsveç ve Finlandiya NATO’ya katılmak için resmen başvurduğunda, Türkiye çeşitli kılıflar ortasında mahzurlar koydu, bu biçimdece üstü örtülü biçimde Kremlin önderinin kitabına göre oynadı” görüşünü aktaran Le Point, ‘Putin’in yıllardır Erdoğan’la yakınlaşarak NATO’yu sekteye uğratmaya çalıştığı’ yorumunu yaptı.
Dergi, Türkiye’nin eski Moskova Büyükelçisi olan YETERLİ Parti milletvekili Aydın Adnan Sezgin’in “Erdoğan ne kadar otoriterleştirse Putin’e o kadar sempatik geldi. Türkiye’yi Batı’dan ayırma isteği var. AB’den kopması Kremlin’e yarar” görüşünü de yer verdi.
‘Diabolique’ şeytani manasına gelirken, ‘Les diaboliques’ bunun çoğul hali. Türkçeye ‘Şeytan Ruhlu İnsanlar’ diye çevrilen aynı isimli Fransız kara sinema klasiği sebebiyle de tüm dünyada bilinen Fransızca tabirlerden biri.
Les présidents russe et turc règnent sans partage depuis vingt ans et ont développé une relation qui redessine les équilibres géopolitiques.
Poutine-Erdogan, les diaboliques. https://t.co/BUPnuVjTau @Aufildubosphore pic.twitter.com/v51hQLUhvA
— Le Point (@LePoint) June 1, 2022
‘Emperyal nostalji, Batı modelinden nefret üzere ortak yönler’
Le Point, ‘şeytaniler’ demeyi münasip gördüğü Erdoğan ile Putin’i ‘otoriter, ortalarındaki alakayla jeopolitik istikrarları bir daha yazan, Batı modelinden tıpkı biçimde tiksinen’ sözleriyle betimledi. ‘İki önderin ahenk ortasında hareket etmesi için bir epey niye olduğunu’ öne sürerek, bunları ‘gücü inhisarına almak, muhalefet ve medyaya baskı uygulamak, yargıya buyruk vermek, emperyal nostalji ortasında olmak, Batı modelinden nefret etmek’ diye sıraladı.
Derginin görüşünü aldığı analistler, bilhassa Rusya’nın Ukrayna operasyonuyla yeterlice barizleşen ‘rekabetçi işbirliği’ veya ‘işbirlikçi rekabet’ kavramını ortaya attı.
‘Erdoğan, Putin’in kitabına bakılırsa oynuyor’
“Erdoğan, Ukrayna’ya silah verdi ki, bu, Moskova’da düşmanca hareket olarak yorumlanabilirdi, lakin bununla birlikte, başka NATO müttefiklerinden farklı olarak, kendi çıkarlarını koruyacak biçimde Rusya’ya karşı yaptırımlarda yer almayı reddetti. Ve İsveç ve Finlandiya NATO’ya katılmak için resmen başvurduğunda, Türkiye çeşitli kılıflar ortasında mahzurlar koydu, bu biçimdece üstü örtülü biçimde Kremlin önderinin kitabına göre oynadı” görüşünü aktaran Le Point, ‘Putin’in yıllardır Erdoğan’la yakınlaşarak NATO’yu sekteye uğratmaya çalıştığı’ yorumunu yaptı.
Dergi, Türkiye’nin eski Moskova Büyükelçisi olan YETERLİ Parti milletvekili Aydın Adnan Sezgin’in “Erdoğan ne kadar otoriterleştirse Putin’e o kadar sempatik geldi. Türkiye’yi Batı’dan ayırma isteği var. AB’den kopması Kremlin’e yarar” görüşünü de yer verdi.