“Ertuğrul Gazi mescidi buraya yapmakta ısrarcı oluyor ve birinci Osmanlı Meclis sonucunı çıkarttırıyor”
Ertuğrul Gazi Mescidi İmam Hatibi Yılmaz Zeybek, Kayı Aşiretin birinci bölgeye geldiklerinde mescidin bulunduğu alanda Ertuğrul Gazi’nin otağının kurulduğu anlatarak, “Kayılar buraya İpek yolu dediğimiz Eskişehir istikametinden giriş yapıyorlar. Hakim zirveden Söğüt’te baktıklarında Söğüt iki mahalle şu anda bulunduğumuz mahalle Rum Mahallesi, karşı tarafta da Germiyanoğulları’ından kalma azınlık bir Müslüman küme yaşamakta ve o mahallede Müslüman mahallesi. Ertuğrul Gazi ve birlikteindekiler Rum Mahallesi yerleşmeye karar veriyorlar. Ama bu mescidin yerini bakımlı görür görmez bir sahibinin olduğunu düşünüyorlar. Ertuğrul beyefendi sahibinin bulunmasını istiyor. Sahibi Rum bir bayanmış ve akçe karşılığı Rum bayandan da bu arsayı satın alıyor. Çadırlar kurulduktan bir süre daha sonra karşıdaki mahalledeki Müslümanlar Kayıları ziyarete geliyor. Ziyaret esnasında bu mescit imali gündeme geliyor Ertuğrul Beyefendi bunu düşündüğünü ancak buraya yapmayı düşündüğünü söyleyince ortalarında bir tartışma çıkıyor. Zira karşıdan gelen Müslümanlar bu mescidin haliyle Müslüman mahallesine yapılmasını istiyor. Ertuğrul Beyefendi de buraya yapmakta ısrarcı oluyor ve birinci Osmanlı Meclis sonucunı çıkarttırıyor. ’Kayı uzunluğu beyimizin küçükte olsa üretimini tahayyül eylediği bu mabedin Rumların en cazip yeri olan buraya yapılması ivedilikle elzem ola’ halindeki bu yasasını çıkarıp 1281 yılından evvel kıble istikametinden birinci kazmayı vurmak suretiyle Ertuğrul Beyefendi bu inşaatı başlatıyor” dedi.
“Ertuğrul Beyefendi suyu 3 gün kendisi içiyor 3 gün atına içiriyor”
Ertuğrul Gazi Mescidi İmam Hatibi Yılmaz Zeybek, Kayı Aşiretinin mescidin inşaatına başladığında uygunca buraya yerleştiklerini anlatarak, “Bu duruma Rumlarda hazımsızlık düzgünce had safhaya çıkıyor ve bir kahin bulup bu biçimde içme kaynağı olan Söğüt deresini zehirliyorlar, içenler hastalanmaya başlıyor. Pak su gereksinimi ortaya çıkınca beyefendi olmak kolay değil herkes Ertuğrul Bey’e bakıyor ‘bize pak bir su getirsin’ diye. Ertuğrul Beyefendi içerde tam vaaz kürsüsünün olduğu yerde hem fikirli hem dinlenir olduğu bir esnada kuyu tam karşısında bu biçimde bahçe orası, yetişkin insan bileği kalınlığında bir ağaç görüyor bu ağaç bu biçimde yeşilse bunun ince kökleri suyu bulmuştur burada su vardır kanısıyla Alpleriyle birlikte kuyunun olduğu yeri kazıyorlar ve 16’ncı metrede suyu buluyorlar. Lakin suyun durumu aşikâr değil zehirli olabilir bugün ki laboratuar ortamı da yok bu yüzden Ertuğrul Beyefendi suyu 3 gün kendisi içiyor 3 gün atına içiriyor ve her hangi bir zehirlenme durumu olmadığı için Müslüman Gayrimüslim gözetmeksizin suyu herkes içiyor. Halkı buradan meskenlere su taşıyor burada abdest alıp namazını kılıyor” diye konuştu.
“Osman Gazi’nin sünnet olduğu, nikâhının kıyıldığı ve kılıç kuşandığı bir mescit”
Ertuğrul Gazi Mescidi İmam Hatibi Yılmaz Zeybek, “Mescit, Osman Gazi’nin sünnet olduğu, nikâhının kıyıldığı ve kılıç kuşandığı bir mescit. Vakıflar Genel Müdürlüğümüz tarafınca, Bursa Bölge Müdürlüğümüz tarafınca şuanda gördüğünüz üzere onarımı yapılıyor. Beşerler buraya Osmanlının ruhunu arayarak geliyor bizde bunu düşünerekten gerekli girişimlerimizi de yaptık, resmi süreçlerimizi yaptık kabul gördü. Gördüğünüz üzere şu anda eski hale gelmesi için restore edilmekte. 14 ay üzere bir müddetde restore edilecek inşallah” formunda konuştu.
“13. Yüzyıl’da Ertuğrul Gazi tarafınca bu bölgeye kazandırılmış birinci mescit olarak hala günümüze kadar ulaşmıştır”
Bilecik Vilayet Kültür Turizm Müdürü Serkan Bircan ise, mescidin epeyce büyük ehemmiyet arz eden ögeleri taşımakta olduğunu anlatarak, “Şu an tarihi bir dönüm noktasında bulunuyoruz. Ertuğrul Gazi hazretleri Söğüt ilçemizde dört yüz çadırla dört kıtaya altı asır hak adalet ve müsamaha dağıttığı ulu Osmanlı devletinin kurulduğu bir yerdeyiz. Bulunduğumuz alanda ardımızda duran kuyulu mescit olarak bilinen ve 13’üncü yüzyılda Ertuğrul Gazi tarafınca bu bölgeye kazandırılmış birinci mescit olarak hala günümüze kadar ulaşmıştır. Ertuğrul Gazi hazretlerinin bulunmuş olduğu yurt edindiği Söğüt’te gayrimüslimlerle birlikte yaşamakta. Tabi ikili bağları arttırmak ismine en büyük etken burada su en evvel bu alana kuyu açarak Müslümanların dışındaki gayrimüslimlerin bu manada birinci kendisi ve atının suyu denemesinden daha sonra bu alana suyu kazandırmış. Bu alan beraberinde Osmangazi hazretlerinin sünnet olduğu ve nikâhının kıyıldığı alandır. Vakıflar Bölge Müdürlüğümüz tarafınca camimizin tarihi manzarası bir daha kazandırılıyor. Şu an yüzde ellisine ulaşmış olan çalışma tamamlandığında tarihi imajına yine bir daha kazandırılacak. Alanda tabi ki peyzaj ve yeni dekorasyon düzenlemeleriyle bir arada birebir görünümünü yeniden kazanmış olacak” sözlerini kullandı.
Ertuğrul Gazi Mescidi İmam Hatibi Yılmaz Zeybek, Kayı Aşiretin birinci bölgeye geldiklerinde mescidin bulunduğu alanda Ertuğrul Gazi’nin otağının kurulduğu anlatarak, “Kayılar buraya İpek yolu dediğimiz Eskişehir istikametinden giriş yapıyorlar. Hakim zirveden Söğüt’te baktıklarında Söğüt iki mahalle şu anda bulunduğumuz mahalle Rum Mahallesi, karşı tarafta da Germiyanoğulları’ından kalma azınlık bir Müslüman küme yaşamakta ve o mahallede Müslüman mahallesi. Ertuğrul Gazi ve birlikteindekiler Rum Mahallesi yerleşmeye karar veriyorlar. Ama bu mescidin yerini bakımlı görür görmez bir sahibinin olduğunu düşünüyorlar. Ertuğrul beyefendi sahibinin bulunmasını istiyor. Sahibi Rum bir bayanmış ve akçe karşılığı Rum bayandan da bu arsayı satın alıyor. Çadırlar kurulduktan bir süre daha sonra karşıdaki mahalledeki Müslümanlar Kayıları ziyarete geliyor. Ziyaret esnasında bu mescit imali gündeme geliyor Ertuğrul Beyefendi bunu düşündüğünü ancak buraya yapmayı düşündüğünü söyleyince ortalarında bir tartışma çıkıyor. Zira karşıdan gelen Müslümanlar bu mescidin haliyle Müslüman mahallesine yapılmasını istiyor. Ertuğrul Beyefendi de buraya yapmakta ısrarcı oluyor ve birinci Osmanlı Meclis sonucunı çıkarttırıyor. ’Kayı uzunluğu beyimizin küçükte olsa üretimini tahayyül eylediği bu mabedin Rumların en cazip yeri olan buraya yapılması ivedilikle elzem ola’ halindeki bu yasasını çıkarıp 1281 yılından evvel kıble istikametinden birinci kazmayı vurmak suretiyle Ertuğrul Beyefendi bu inşaatı başlatıyor” dedi.
“Ertuğrul Beyefendi suyu 3 gün kendisi içiyor 3 gün atına içiriyor”
Ertuğrul Gazi Mescidi İmam Hatibi Yılmaz Zeybek, Kayı Aşiretinin mescidin inşaatına başladığında uygunca buraya yerleştiklerini anlatarak, “Bu duruma Rumlarda hazımsızlık düzgünce had safhaya çıkıyor ve bir kahin bulup bu biçimde içme kaynağı olan Söğüt deresini zehirliyorlar, içenler hastalanmaya başlıyor. Pak su gereksinimi ortaya çıkınca beyefendi olmak kolay değil herkes Ertuğrul Bey’e bakıyor ‘bize pak bir su getirsin’ diye. Ertuğrul Beyefendi içerde tam vaaz kürsüsünün olduğu yerde hem fikirli hem dinlenir olduğu bir esnada kuyu tam karşısında bu biçimde bahçe orası, yetişkin insan bileği kalınlığında bir ağaç görüyor bu ağaç bu biçimde yeşilse bunun ince kökleri suyu bulmuştur burada su vardır kanısıyla Alpleriyle birlikte kuyunun olduğu yeri kazıyorlar ve 16’ncı metrede suyu buluyorlar. Lakin suyun durumu aşikâr değil zehirli olabilir bugün ki laboratuar ortamı da yok bu yüzden Ertuğrul Beyefendi suyu 3 gün kendisi içiyor 3 gün atına içiriyor ve her hangi bir zehirlenme durumu olmadığı için Müslüman Gayrimüslim gözetmeksizin suyu herkes içiyor. Halkı buradan meskenlere su taşıyor burada abdest alıp namazını kılıyor” diye konuştu.
“Osman Gazi’nin sünnet olduğu, nikâhının kıyıldığı ve kılıç kuşandığı bir mescit”
Ertuğrul Gazi Mescidi İmam Hatibi Yılmaz Zeybek, “Mescit, Osman Gazi’nin sünnet olduğu, nikâhının kıyıldığı ve kılıç kuşandığı bir mescit. Vakıflar Genel Müdürlüğümüz tarafınca, Bursa Bölge Müdürlüğümüz tarafınca şuanda gördüğünüz üzere onarımı yapılıyor. Beşerler buraya Osmanlının ruhunu arayarak geliyor bizde bunu düşünerekten gerekli girişimlerimizi de yaptık, resmi süreçlerimizi yaptık kabul gördü. Gördüğünüz üzere şu anda eski hale gelmesi için restore edilmekte. 14 ay üzere bir müddetde restore edilecek inşallah” formunda konuştu.
“13. Yüzyıl’da Ertuğrul Gazi tarafınca bu bölgeye kazandırılmış birinci mescit olarak hala günümüze kadar ulaşmıştır”
Bilecik Vilayet Kültür Turizm Müdürü Serkan Bircan ise, mescidin epeyce büyük ehemmiyet arz eden ögeleri taşımakta olduğunu anlatarak, “Şu an tarihi bir dönüm noktasında bulunuyoruz. Ertuğrul Gazi hazretleri Söğüt ilçemizde dört yüz çadırla dört kıtaya altı asır hak adalet ve müsamaha dağıttığı ulu Osmanlı devletinin kurulduğu bir yerdeyiz. Bulunduğumuz alanda ardımızda duran kuyulu mescit olarak bilinen ve 13’üncü yüzyılda Ertuğrul Gazi tarafınca bu bölgeye kazandırılmış birinci mescit olarak hala günümüze kadar ulaşmıştır. Ertuğrul Gazi hazretlerinin bulunmuş olduğu yurt edindiği Söğüt’te gayrimüslimlerle birlikte yaşamakta. Tabi ikili bağları arttırmak ismine en büyük etken burada su en evvel bu alana kuyu açarak Müslümanların dışındaki gayrimüslimlerin bu manada birinci kendisi ve atının suyu denemesinden daha sonra bu alana suyu kazandırmış. Bu alan beraberinde Osmangazi hazretlerinin sünnet olduğu ve nikâhının kıyıldığı alandır. Vakıflar Bölge Müdürlüğümüz tarafınca camimizin tarihi manzarası bir daha kazandırılıyor. Şu an yüzde ellisine ulaşmış olan çalışma tamamlandığında tarihi imajına yine bir daha kazandırılacak. Alanda tabi ki peyzaj ve yeni dekorasyon düzenlemeleriyle bir arada birebir görünümünü yeniden kazanmış olacak” sözlerini kullandı.