bencede
New member
TFF 1. Lig’de birinci yedi haftada gol yemeyen, sekiz haftada yalnızca bir gol yiyen 12. haftada birinci sefer mağlup olan ve Ankaragücü ile tepeyi paylaşan Ümraniyespor tarihi dönemlerinden birini yaşıyor. Maddi olarak kuvvetli rakiplerinin epeyce gerisinde bulunmasına karşın İstanbul grubu büyük topluluklara baş tutuyor. Kuşkusuz bu muvaffakiyetin en büyük mimarı Recep Uçar…. Ekibin ulusal orta niçiniyle müsaadeli olduğu gün de dahi kulüp tesislerinde çalışmalarını sürdüren 46 yaşındaki teknik adam arkadaşımız Yakup Çınar‘a epeyce samimi açıklamalarda bulundu….
İBB ve Başakşehir dönemi!
11 yıl boyunca 36 ülke gezdim ve epey fazla oyuncu izledim. Ayrıyeten o periyot kendi sistemimizi kurmuştuk. DVD’lerle kaçak yayınlar üzerinden maçları kaydedip 750 kasetlik arşivimizi oluşturmuştuk. Visca, Doka, Holmen ve Webo üzere oyuncuları bu sayede bulduk. Webo transfer öyküsünde bu var örneğin. Abdullah hocaya kaydettiğimiz imajlar izletmiştim. Bu tesirli olmuştu. Doka’yı 5 sefer, Edin Visca’yı 3 sefer izleyerek transfer etmiştik.
Ulusal grup içinde Recep Uçar Ümraniyespor tesislerinde ekip müsaadeli bulunmasına karşın çalışmalarını sürdürüyor…
“Risk alarak Ümraniyespor’a geldim”
Beşiktaş ‘tan ayrıldıktan daha sonra 1-2 teklif vardı. Hocayla Trabzonspor sürecini yaşamak istemiştim. Birinci başta olmadı. daha sonra Ümraniyespor’un teklifi oldu. O periyot Ümraniyespor’un takımı fazlaca düzgün değildi açıkçası bir risk almam gerekiyordu. Ya yardımcı olarak bütün mesleğime devam edecektim ya da bu riski alacaktım. Ben riski almaya karar verdim. Abdulah Hocayla birlikte karar aldık. Onun da onayıyla başladım. Hoca da esasen 1 hafta daha sonra Trabzonspor’da başladı.
“Potansiyelli teknik adamlara baht verilmiyor”
Birinci geldiğimizde zahmet yaşayan ve covidten etkilenmiş bir kulüp vardı. Birinci maçımızı yenilmemiş Giresunspor’a karşı çıktık. En olacak takımla alana çıktık ve çabayı kazandık. Ülkemizde CV’ye ve potansiyele fazlaca baht verilmiyor. Benim için de birinci bakılırsave geldiğimde bunu düşünenler vardı. Şükürler olsun birinci maçı kazandık. Moral-motivasyon açısından değerliydi. daha sonra birinci yarıyı 20 puanla, dönemi da sekizinci sırada tamamladık.
“Ligin ortalamasının altında transferler yaptık”
Dönem başında ben başımdaki kadroyu kurabildim mi? Hayır tabiki. Benim liderimin önüme koyduğu bütçe var. Bu bütçe doğrultusunda biz yapabileceğimizin en düzgününü yapmaya çalıştık. Bu ligin ortalamasının altında sayılar harcayarak transferler yaptık. Lakin ligi istediğimiz yerde bitirebiliriz fikrine uygun isimleri takımımıza kattık. Bu kadroyla bir şeyler başarabiliriz demiştik.
Geleceğin teknik yöneticileri içinde gösterilen Recep Uçar, Ümraniyespor Tesisleri’nde ağırladığı muhabirimiz Yakup Çınar’ın sorularına samimi karşılıklar verdi.
“Transferlerin erken yapılması avantaj oldu”
1 Temmuz’da idmanlara başladığımızda takımımızın yüzde 90’ını oluşturmuştuk. Kalanıda kısa müddette halletmiştik. Bu bizim için bir avantajdı. Oyunculara evvelinde programlar göndermiştik. O yüzden kamp başladıktan 2-3 gün daha sonra saha çalışmalarına başladık. Hazırlık maçlarında da âlâ sonuçlar alınca ligde yeterli şeyler başarabileceğimizi düşündük. Dönemin birinci 5 maçını da kazanarak geçtik. Futbol şansınının da bilhassa Erzurumspor maçında yanımızda olduğunu söyleyebilirim. Dönem başı birşeyler başarabileceğimizin sinyallerini almıştık fakat buraları varsayım etmek hakikaten güç.
“Biz kaybetmedik, Ankaragücü kazandı”
Biz daima oyun odaklı bir kadro olmaya çalıştık. Alanda oyunumuzu gösterelim, kazanırız ya da kaybederiz bu psikolojiyle oyuncuları maçlara hazırlamaya çalışıyordum. Çok çok motivasyon konuşması yapan bir insan değilim. İşin de bu biçimde olmadığını düşünenlerdenim. Metin Hoca’nın da söyleği üzere top dönmeye başladıktan daha sonra motivasyonlardan epeyce devreye planların girdiğene inanlardanım. Yalnızca kaybetmeme psikolojisini oyuncuların üzerinden almaya çalışıyordum fakat bir gün kesinlikle kaybedecektik. Bayern Munih ve Manchester City değiliz sonuçta. Son Ankaragücü maçını birtakım sebeplerden dolayı yenildik. Bizim kaybettiğimiz bir maç değil aslında Ankaragücü’nün kazandığı maç oldu.
“Amacımız Ümraniyespor yeterli oynadı dedirtmek”
Alanda skor olarak kaybedeceğimiz maçlar olacak lakin oyun olarak kaybetmek istemiyoruz. Tüm ülkeye total olarak Ümraniyespor bugün âlâ oynadı dedirtmek bizim hedefimiz. Bizim birincil gayemiz dönem başında şampiyon olmak değildi. Fakat süreç bizi oraya gdolayırse şüphesiz hayır demeyiz. 10 ekibin şampiyon adayıyız değiği bir ligde bizim maksadımız şampiyoluk değildi. Oyunu geliştirmeye çalışan bir teknik adamım. Ana şablonda bir oyunumuz var. Atak setleri ve savunma formu, savunma planları. Maçına bakılırsa değişik gösterebiliyor.
“Oyunda sistem, plan ve kişisel oyuncu hüneri fark yaratıyor”
Günümüzde artık ekipler içinde fizikî olarak hayli fark yok. Zira her şey ölçülebiliyor. Bu sadeye ekipler içinde fark olsa dahi kapatılabiliyor. daha sonra devreye sistemler, planlar ve ferdî oyuncu maharetleri giriyor. Artık farkları ve maçların sonuçlarını bunlar belirliyor. Kimi vakit duran toplar, plan ve stratejiler, birçok vakitte kişisel oyuncu marifetlerinin oyuna katkısı. Biz de kimse kolay kolay gol atamıyor. Bence bu daha da sertleşecek. Gol atabilmek bundan daha sonra bence daha da zorlaşacak. kuvvetli kadroların ürettiği planlara karşı daima panzehirlerde üretilecektir.
“Şampiyonluk yarışı sert geçiyor”
Şampiyonluk yarışı başladığı üzere epey sert geçiyor. Kocaelispor ve Samsunspor’un son haftalarda devreye girdiğini görüyoruz. İlerleyen haftalarda bu sertlik devam edecek. Üçte biri geride kalan ligde 27 puanla ikinci sırada kalmayı becerebiliyorsak birinci iki ve birinci altıda kalmaya çalışan grup olmak istiyoruz. Ana gayemiz bu…
“Sevk, irtibat ve yönetim hüneri önemli”
Teknik adamlık pek epeyce boyutlu bir iş. Yalnızca teknik donanımla başarılı olmanız mümkün değil. Sevk, irtibat ve yönetim marifetleriniz sizi âlâ bir teknik yönetici yapıyor ya da yapamıyor. Yabancı oyuncularla direkt bağlantı kurmak benim için bir baht. Ben kendi adıma bunu kullanmaya çalışıyorum. Futbolun her anında edindiğim tecrübeler teknik adamlıkla bana katkıda bulunuyor. 20 yıl geçse de teknik yöneticinin kendini kesinlikle geliştirmesi gerekiyor. Dünya futbolu değişiyor. Bilhassa beğendiğim teknik erkeklerin oyunlarını yakından takip ediyorum. Kendi oyunuma ne üzere katkılar yapabilirim buna baş yoruyorum.
“Bana en epey katkısı olan isim Abdullah Avcı”
Abdullah Avcı ile 11 yıllık birlikteliğimiz oldu. Çok sık birlikte vakit geçirdik. pek epeyce hayati kararda birliktedik. Hoca epey demokrat bir insandır. Takımındaki her kese fazlaca paha verir, görüşünü dinler ancak son sonucu kendi verir. Hoca hayli uygun bir rol model. Benim antrenörlük gelişimimde en epey katkısı olan kişi Abdullah Avcı’dır. Kendisine bir defa daha teşekkür etmek isterim.
“36 yılımı futbola verdim, üst seviye teknik adam olmak hedefim”
Kısa vadede bu grupta muvaffakiyet yakalamak istiyorum. İnşallah bu şampiyonluk olursa epey epeyce memnun oluruz. Net söyleleyim kısa vadedeki maksadımız Ümraniyespor’la şampiyonluk yakalamak. Ülkede önemli yetenekli teknik adamlar olduğunu düşünüyorum. 46 yaşındayım ve 36 yılımı futbola verdim. Bu ülkenin kıymetli teknik erkeklerindan biri olmak istiyorum. Uzun vadede çalışabileceğim en üst düzeyde çalışmak istiyorum.
“Taraftarın takviyesini bekliyorum”
İdarenin dayanağını sorduğunuz için söyleleyim. Lider birinci günden itibaren dayanağını gerimizde hissettirdi. Bağlantımız daima uygun oldu. Lakin Ümraniyespor taraftarının ekibe daha fazlaca dayanak olmasını bekliyorum. Taraftara vereceğim bildiri umarım hem onlar ismine hem bizim ismimize yeterli bir dönemi geride bırakırız. 12 hafta daha sonra tepe yarışındayız, onları daha epeyce tribünde görmek isteriz.
İBB ve Başakşehir dönemi!
11 yıl boyunca 36 ülke gezdim ve epey fazla oyuncu izledim. Ayrıyeten o periyot kendi sistemimizi kurmuştuk. DVD’lerle kaçak yayınlar üzerinden maçları kaydedip 750 kasetlik arşivimizi oluşturmuştuk. Visca, Doka, Holmen ve Webo üzere oyuncuları bu sayede bulduk. Webo transfer öyküsünde bu var örneğin. Abdullah hocaya kaydettiğimiz imajlar izletmiştim. Bu tesirli olmuştu. Doka’yı 5 sefer, Edin Visca’yı 3 sefer izleyerek transfer etmiştik.
Ulusal grup içinde Recep Uçar Ümraniyespor tesislerinde ekip müsaadeli bulunmasına karşın çalışmalarını sürdürüyor…
“Risk alarak Ümraniyespor’a geldim”
Beşiktaş ‘tan ayrıldıktan daha sonra 1-2 teklif vardı. Hocayla Trabzonspor sürecini yaşamak istemiştim. Birinci başta olmadı. daha sonra Ümraniyespor’un teklifi oldu. O periyot Ümraniyespor’un takımı fazlaca düzgün değildi açıkçası bir risk almam gerekiyordu. Ya yardımcı olarak bütün mesleğime devam edecektim ya da bu riski alacaktım. Ben riski almaya karar verdim. Abdulah Hocayla birlikte karar aldık. Onun da onayıyla başladım. Hoca da esasen 1 hafta daha sonra Trabzonspor’da başladı.
“Potansiyelli teknik adamlara baht verilmiyor”
Birinci geldiğimizde zahmet yaşayan ve covidten etkilenmiş bir kulüp vardı. Birinci maçımızı yenilmemiş Giresunspor’a karşı çıktık. En olacak takımla alana çıktık ve çabayı kazandık. Ülkemizde CV’ye ve potansiyele fazlaca baht verilmiyor. Benim için de birinci bakılırsave geldiğimde bunu düşünenler vardı. Şükürler olsun birinci maçı kazandık. Moral-motivasyon açısından değerliydi. daha sonra birinci yarıyı 20 puanla, dönemi da sekizinci sırada tamamladık.
“Ligin ortalamasının altında transferler yaptık”
Dönem başında ben başımdaki kadroyu kurabildim mi? Hayır tabiki. Benim liderimin önüme koyduğu bütçe var. Bu bütçe doğrultusunda biz yapabileceğimizin en düzgününü yapmaya çalıştık. Bu ligin ortalamasının altında sayılar harcayarak transferler yaptık. Lakin ligi istediğimiz yerde bitirebiliriz fikrine uygun isimleri takımımıza kattık. Bu kadroyla bir şeyler başarabiliriz demiştik.
Geleceğin teknik yöneticileri içinde gösterilen Recep Uçar, Ümraniyespor Tesisleri’nde ağırladığı muhabirimiz Yakup Çınar’ın sorularına samimi karşılıklar verdi.
“Transferlerin erken yapılması avantaj oldu”
1 Temmuz’da idmanlara başladığımızda takımımızın yüzde 90’ını oluşturmuştuk. Kalanıda kısa müddette halletmiştik. Bu bizim için bir avantajdı. Oyunculara evvelinde programlar göndermiştik. O yüzden kamp başladıktan 2-3 gün daha sonra saha çalışmalarına başladık. Hazırlık maçlarında da âlâ sonuçlar alınca ligde yeterli şeyler başarabileceğimizi düşündük. Dönemin birinci 5 maçını da kazanarak geçtik. Futbol şansınının da bilhassa Erzurumspor maçında yanımızda olduğunu söyleyebilirim. Dönem başı birşeyler başarabileceğimizin sinyallerini almıştık fakat buraları varsayım etmek hakikaten güç.
“Biz kaybetmedik, Ankaragücü kazandı”
Biz daima oyun odaklı bir kadro olmaya çalıştık. Alanda oyunumuzu gösterelim, kazanırız ya da kaybederiz bu psikolojiyle oyuncuları maçlara hazırlamaya çalışıyordum. Çok çok motivasyon konuşması yapan bir insan değilim. İşin de bu biçimde olmadığını düşünenlerdenim. Metin Hoca’nın da söyleği üzere top dönmeye başladıktan daha sonra motivasyonlardan epeyce devreye planların girdiğene inanlardanım. Yalnızca kaybetmeme psikolojisini oyuncuların üzerinden almaya çalışıyordum fakat bir gün kesinlikle kaybedecektik. Bayern Munih ve Manchester City değiliz sonuçta. Son Ankaragücü maçını birtakım sebeplerden dolayı yenildik. Bizim kaybettiğimiz bir maç değil aslında Ankaragücü’nün kazandığı maç oldu.
“Amacımız Ümraniyespor yeterli oynadı dedirtmek”
Alanda skor olarak kaybedeceğimiz maçlar olacak lakin oyun olarak kaybetmek istemiyoruz. Tüm ülkeye total olarak Ümraniyespor bugün âlâ oynadı dedirtmek bizim hedefimiz. Bizim birincil gayemiz dönem başında şampiyon olmak değildi. Fakat süreç bizi oraya gdolayırse şüphesiz hayır demeyiz. 10 ekibin şampiyon adayıyız değiği bir ligde bizim maksadımız şampiyoluk değildi. Oyunu geliştirmeye çalışan bir teknik adamım. Ana şablonda bir oyunumuz var. Atak setleri ve savunma formu, savunma planları. Maçına bakılırsa değişik gösterebiliyor.
“Oyunda sistem, plan ve kişisel oyuncu hüneri fark yaratıyor”
Günümüzde artık ekipler içinde fizikî olarak hayli fark yok. Zira her şey ölçülebiliyor. Bu sadeye ekipler içinde fark olsa dahi kapatılabiliyor. daha sonra devreye sistemler, planlar ve ferdî oyuncu maharetleri giriyor. Artık farkları ve maçların sonuçlarını bunlar belirliyor. Kimi vakit duran toplar, plan ve stratejiler, birçok vakitte kişisel oyuncu marifetlerinin oyuna katkısı. Biz de kimse kolay kolay gol atamıyor. Bence bu daha da sertleşecek. Gol atabilmek bundan daha sonra bence daha da zorlaşacak. kuvvetli kadroların ürettiği planlara karşı daima panzehirlerde üretilecektir.
“Şampiyonluk yarışı sert geçiyor”
Şampiyonluk yarışı başladığı üzere epey sert geçiyor. Kocaelispor ve Samsunspor’un son haftalarda devreye girdiğini görüyoruz. İlerleyen haftalarda bu sertlik devam edecek. Üçte biri geride kalan ligde 27 puanla ikinci sırada kalmayı becerebiliyorsak birinci iki ve birinci altıda kalmaya çalışan grup olmak istiyoruz. Ana gayemiz bu…
“Sevk, irtibat ve yönetim hüneri önemli”
Teknik adamlık pek epeyce boyutlu bir iş. Yalnızca teknik donanımla başarılı olmanız mümkün değil. Sevk, irtibat ve yönetim marifetleriniz sizi âlâ bir teknik yönetici yapıyor ya da yapamıyor. Yabancı oyuncularla direkt bağlantı kurmak benim için bir baht. Ben kendi adıma bunu kullanmaya çalışıyorum. Futbolun her anında edindiğim tecrübeler teknik adamlıkla bana katkıda bulunuyor. 20 yıl geçse de teknik yöneticinin kendini kesinlikle geliştirmesi gerekiyor. Dünya futbolu değişiyor. Bilhassa beğendiğim teknik erkeklerin oyunlarını yakından takip ediyorum. Kendi oyunuma ne üzere katkılar yapabilirim buna baş yoruyorum.
“Bana en epey katkısı olan isim Abdullah Avcı”
Abdullah Avcı ile 11 yıllık birlikteliğimiz oldu. Çok sık birlikte vakit geçirdik. pek epeyce hayati kararda birliktedik. Hoca epey demokrat bir insandır. Takımındaki her kese fazlaca paha verir, görüşünü dinler ancak son sonucu kendi verir. Hoca hayli uygun bir rol model. Benim antrenörlük gelişimimde en epey katkısı olan kişi Abdullah Avcı’dır. Kendisine bir defa daha teşekkür etmek isterim.
“36 yılımı futbola verdim, üst seviye teknik adam olmak hedefim”
Kısa vadede bu grupta muvaffakiyet yakalamak istiyorum. İnşallah bu şampiyonluk olursa epey epeyce memnun oluruz. Net söyleleyim kısa vadedeki maksadımız Ümraniyespor’la şampiyonluk yakalamak. Ülkede önemli yetenekli teknik adamlar olduğunu düşünüyorum. 46 yaşındayım ve 36 yılımı futbola verdim. Bu ülkenin kıymetli teknik erkeklerindan biri olmak istiyorum. Uzun vadede çalışabileceğim en üst düzeyde çalışmak istiyorum.
“Taraftarın takviyesini bekliyorum”
İdarenin dayanağını sorduğunuz için söyleleyim. Lider birinci günden itibaren dayanağını gerimizde hissettirdi. Bağlantımız daima uygun oldu. Lakin Ümraniyespor taraftarının ekibe daha fazlaca dayanak olmasını bekliyorum. Taraftara vereceğim bildiri umarım hem onlar ismine hem bizim ismimize yeterli bir dönemi geride bırakırız. 12 hafta daha sonra tepe yarışındayız, onları daha epeyce tribünde görmek isteriz.