bencede
New member
Arda Kardeşler’in geçtiğimiz hafta başarılı bir performans sergilediği ve Beşiktaş-Gaziantep FK maçına atanmasının yanlışsız olduğunu belirten hakem hocamız, VAR hakemi Erkan Ergin’in uzun mühlet daha sonra vazife almadığını, MHK’nın riskli bir karar verdiğini lisana getirdi. Deniz Çoban’ın değerlendirmeleri şöyle:
”Oyuncu dikkatsiz davranıyor ve dirseği rakibin yüzüne geliyor. Hassan bölgesine. daha sonrasında da gözünün altında darbe izini de görüyoruz. Bu durumlar klasik sarı kartla cezalandırılması gereken konumlar.”
”Ayağa yapılan bu atılımlar yasaklanmış hareketler. Denetimsiz olarak kabul ediliyor. Bu da klasik bir sarı kart. Hakem arkadaşımız atladı.”
”Adil bir çaba olmadığını düşünüyorum. Beyazlı oyuncunun gözü topta, kırmızılı arttan yükseliyor. Dizi neredeyse oyuncunun baş düzeyinde. Temas, bitti olay. Neresinden bakarsanız bakın, hangi açıdan bakarsanız bakın net bir penaltı.”
”Beyazlı oyuncu, oyunun tabiatı gereği yapması gerekeni yapıyor. Çok yüksekteki topu önüne düşmesini bekliyor. Yükselmesinin bir mantığı yok. Arttan gelip bozuyor kırmızılı oyuncu. Net, emsalsiz bir penaltı. Sarı kart olması gerekiyor.”
”Çok ileri uçta bir yorum yapacağım. Değil bu maçın, bu dönemin en büyük hakem yanlışı… Hepsine varım, yeterli yer alamamıştır, gorememiştir, şiddeti çözememiştir… Falan, falan, falan sayarım.”
”Beyazlı futbolcu, Arda Kardeşler’in bütün otoritesini yerle bir ediyor. Elindeki topu yere vuruyor. Hatta başlamış oyuncu Arda, uyarmak için durdurmak zorunda kalıyor. Ona karşın kart göstermek yerine nasihatı tercih ediyor.”
”Bu, bir FIFA hakemi için kabul edilebilir bir şey değil. Net penaltıyı verme, kırmızı kartı gösterme… Hepsine bir mazeret bulabiliriz. Buna nasıl bir mazeret bulabiliriz. Yöneticisi olsam Arda’ya sormak isterdim: Ne düşündün de vermedin?”
”Hiç lafı uzatmadan kendi futbol anlayışıma nazaran olması gerekeni söyleyeceğim. Topla falan hiç işin yok. Top oyunda değil, rakibinin ayağına bu türlü basıyorsan kırmızı kart. Yarın bir sorumluluğum olsa Türk hakemliğinde, derim ki; Top için çaba etmezken bu biçimde bir atak görürseniz bunun karşılığı kırmızı kart olmalı.”
”Herbiçimde 6 yıl oldu. UEFA’nın kırmızı kart yorumunda şu biçimde bir tabir var: Top için çaba ederken, ya da top için gayret etmezken, ister top oyunda olsun, ister olmasın… Bir kırmızı kart çıkacaksa bu kırmızı karta sebep olan hareketin acımasız, yaralayıcı ve gaddarca olması lazım.”
”Bu duruma baktığım vakit, isteyerek ve bilerek bassa da bir gaddarlık ve acımasızlık yok. Oyuncunun sıhhatini tehlikeye düşürecek bir durum yok. O yüzden VAR’ın müdahale etmemesi gerçek. Bu konum için verilen talimatlara göre verilen sarı kart hakikat. Top oyunda olmadığı için, penaltı sonucu verilemeyeceği için VAR’ın karışmaması gerçek. Eleştirilecek tek şey, bu ceza alanı içerisinde hakem daha dikkatli olsaydı bu ihlali yakalayabilir miydi?”
”Ben, alandaki uygulama açısından ne VAR’ın karışmamasını, ne hakemin bu konumda kırmızı kart göstermemesini eleştiremem. Hakemlere, UEFA tarafınca verilen talimat bu lakin benim futbol anlayışım, bir oyuncu alanda top yokken rakibine bu hamleyi yapıyorsa kırmızı kart. Ama bu hareketi yaparken kırmızılı oyuncu, tesire reaksiyon veriyor. Beyazlı oyuncunun da sarı kart görmesi lazım.”
”Dediğim üzere ben bu durumlarda kırmızı kartı ‘isterim’ diyip kendi futbol anlayışımı lisana getirsem de UEFA, bu konumlarda sarı kart istiyor.
”Net, denetimsiz hareket. Sarı kart gerçek karar.”
”Doğru bir sarı kart. Denetimsiz hareket, maksadında rakibi var. Bariz gol bahtı düşünülemez. Geçse bile yanında öteki savunmacı var. Sarı kart yanlışsız karar.”
”Futbolda bu biçimde bir gayret biçimi yok. Sarı kart gerçek karar.”
”Klasik bir sarı kart.”
”Oyuncu dikkatsiz davranıyor ve dirseği rakibin yüzüne geliyor. Hassan bölgesine. daha sonrasında da gözünün altında darbe izini de görüyoruz. Bu durumlar klasik sarı kartla cezalandırılması gereken durumlar.”
”Ayağa yapılan bu ataklar yasaklanmış hareketler. Denetimsiz olarak kabul ediliyor. Bu da klasik bir sarı kart. Hakem arkadaşımız atladı.”
”Adil bir çaba olmadığını düşünüyorum. Beyazlı oyuncunun gözü topta, kırmızılı arttan yükseliyor. Dizi neredeyse oyuncunun baş düzeyinde. Temas, bitti olay. Neresinden bakarsanız bakın, hangi açıdan bakarsanız bakın net bir penaltı.”
”Beyazlı oyuncu, oyunun tabiatı gereği yapması gerekeni yapıyor. Çok yüksekteki topu önüne düşmesini bekliyor. Yükselmesinin bir mantığı yok. Geriden gelip bozuyor kırmızılı oyuncu. Net, emsalsiz bir penaltı. Sarı kart olması gerekiyor.”
”Çok ileri uçta bir yorum yapacağım. Değil bu maçın, bu dönemin en büyük hakem yanlışı… Hepsine varım, âlâ yer alamamıştır, nazaranmemiştir, şiddeti çözememiştir… Falan, falan, falan sayarım.”
”Beyazlı futbolcu, Arda Kardeşler’in bütün otoritesini yerle bir ediyor. Elindeki topu yere vuruyor. Hatta başlamış oyuncu Arda, uyarmak için durdurmak zorunda kalıyor. Ona karşın kart göstermek yerine nasihatı tercih ediyor.”
”Bu, bir FIFA hakemi için kabul edilebilir bir şey değil. Net penaltıyı verme, kırmızı kartı gösterme… Hepsine bir mazeret bulabiliriz. Buna nasıl bir mazeret bulabiliriz. Yöneticisi olsam Arda’ya sormak isterdim: Ne düşündün de vermedin?”
”Hiç lafı uzatmadan kendi futbol anlayışıma nazaran olması gerekeni söyleyeceğim. Topla falan hiç işin yok. Top oyunda değil, rakibinin ayağına bu türlü basıyorsan kırmızı kart. Yarın bir sorumluluğum olsa Türk hakemliğinde, derim ki; Top için çaba etmezken bu biçimde bir atak görürseniz bunun karşılığı kırmızı kart olmalı.”
”Herbiçimde 6 yıl oldu. UEFA’nın kırmızı kart yorumunda şu biçimde bir tabir var: Top için uğraş ederken, ya da top için gayret etmezken, ister top oyunda olsun, ister olmasın… Bir kırmızı kart çıkacaksa bu kırmızı karta sebep olan hareketin acımasız, yaralayıcı ve gaddarca olması lazım.”
”Bu konuma baktığım vakit, isteyerek ve bilerek bassa da bir gaddarlık ve acımasızlık yok. Oyuncunun sıhhatini tehlikeye düşürecek bir durum yok. O yüzden VAR’ın müdahale etmemesi hakikat. Bu konum için verilen talimatlara göre verilen sarı kart hakikat. Top oyunda olmadığı için, penaltı sonucu verilemeyeceği için VAR’ın karışmaması hakikat. Eleştirilecek tek şey, bu ceza alanı içerisinde hakem daha dikkatli olsaydı bu ihlali yakalayabilir miydi?”
”Ben, alandaki uygulama açısından ne VAR’ın karışmamasını, ne hakemin bu durumda kırmızı kart göstermemesini eleştiremem. Hakemlere, UEFA tarafınca verilen talimat bu fakat benim futbol anlayışım, bir oyuncu alanda top yokken rakibine bu hamleyi yapıyorsa kırmızı kart. Lakin bu hareketi yaparken kırmızılı oyuncu, tesire reaksiyon veriyor. Beyazlı oyuncunun da sarı kart görmesi lazım.”
”Dediğim üzere ben bu konumlarda kırmızı kartı ‘isterim’ diyip kendi futbol anlayışımı lisana getirsem de UEFA, bu konumlarda sarı kart istiyor.
”Net, denetimsiz hareket. Sarı kart hakikat karar.”
”Doğru bir sarı kart. Denetimsiz hareket, maksadında rakibi var. Bariz gol bahtı düşünülemez. Geçse bile yanında öbür savunmacı var. Sarı kart yanlışsız karar.”
”Futbolda bu biçimde bir gayret hali yok. Sarı kart yanlışsız karar.”
”Klasik bir sarı kart.”
”Oyuncu dikkatsiz davranıyor ve dirseği rakibin yüzüne geliyor. Hassan bölgesine. daha sonrasında da gözünün altında darbe izini de görüyoruz. Bu durumlar klasik sarı kartla cezalandırılması gereken konumlar.”
”Ayağa yapılan bu atılımlar yasaklanmış hareketler. Denetimsiz olarak kabul ediliyor. Bu da klasik bir sarı kart. Hakem arkadaşımız atladı.”
”Adil bir çaba olmadığını düşünüyorum. Beyazlı oyuncunun gözü topta, kırmızılı arttan yükseliyor. Dizi neredeyse oyuncunun baş düzeyinde. Temas, bitti olay. Neresinden bakarsanız bakın, hangi açıdan bakarsanız bakın net bir penaltı.”
”Beyazlı oyuncu, oyunun tabiatı gereği yapması gerekeni yapıyor. Çok yüksekteki topu önüne düşmesini bekliyor. Yükselmesinin bir mantığı yok. Arttan gelip bozuyor kırmızılı oyuncu. Net, emsalsiz bir penaltı. Sarı kart olması gerekiyor.”
”Çok ileri uçta bir yorum yapacağım. Değil bu maçın, bu dönemin en büyük hakem yanlışı… Hepsine varım, yeterli yer alamamıştır, gorememiştir, şiddeti çözememiştir… Falan, falan, falan sayarım.”
”Beyazlı futbolcu, Arda Kardeşler’in bütün otoritesini yerle bir ediyor. Elindeki topu yere vuruyor. Hatta başlamış oyuncu Arda, uyarmak için durdurmak zorunda kalıyor. Ona karşın kart göstermek yerine nasihatı tercih ediyor.”
”Bu, bir FIFA hakemi için kabul edilebilir bir şey değil. Net penaltıyı verme, kırmızı kartı gösterme… Hepsine bir mazeret bulabiliriz. Buna nasıl bir mazeret bulabiliriz. Yöneticisi olsam Arda’ya sormak isterdim: Ne düşündün de vermedin?”
”Hiç lafı uzatmadan kendi futbol anlayışıma nazaran olması gerekeni söyleyeceğim. Topla falan hiç işin yok. Top oyunda değil, rakibinin ayağına bu türlü basıyorsan kırmızı kart. Yarın bir sorumluluğum olsa Türk hakemliğinde, derim ki; Top için çaba etmezken bu biçimde bir atak görürseniz bunun karşılığı kırmızı kart olmalı.”
”Herbiçimde 6 yıl oldu. UEFA’nın kırmızı kart yorumunda şu biçimde bir tabir var: Top için çaba ederken, ya da top için gayret etmezken, ister top oyunda olsun, ister olmasın… Bir kırmızı kart çıkacaksa bu kırmızı karta sebep olan hareketin acımasız, yaralayıcı ve gaddarca olması lazım.”
”Bu duruma baktığım vakit, isteyerek ve bilerek bassa da bir gaddarlık ve acımasızlık yok. Oyuncunun sıhhatini tehlikeye düşürecek bir durum yok. O yüzden VAR’ın müdahale etmemesi gerçek. Bu konum için verilen talimatlara göre verilen sarı kart hakikat. Top oyunda olmadığı için, penaltı sonucu verilemeyeceği için VAR’ın karışmaması gerçek. Eleştirilecek tek şey, bu ceza alanı içerisinde hakem daha dikkatli olsaydı bu ihlali yakalayabilir miydi?”
”Ben, alandaki uygulama açısından ne VAR’ın karışmamasını, ne hakemin bu konumda kırmızı kart göstermemesini eleştiremem. Hakemlere, UEFA tarafınca verilen talimat bu lakin benim futbol anlayışım, bir oyuncu alanda top yokken rakibine bu hamleyi yapıyorsa kırmızı kart. Ama bu hareketi yaparken kırmızılı oyuncu, tesire reaksiyon veriyor. Beyazlı oyuncunun da sarı kart görmesi lazım.”
”Dediğim üzere ben bu durumlarda kırmızı kartı ‘isterim’ diyip kendi futbol anlayışımı lisana getirsem de UEFA, bu konumlarda sarı kart istiyor.
”Net, denetimsiz hareket. Sarı kart gerçek karar.”
”Doğru bir sarı kart. Denetimsiz hareket, maksadında rakibi var. Bariz gol bahtı düşünülemez. Geçse bile yanında öteki savunmacı var. Sarı kart yanlışsız karar.”
”Futbolda bu biçimde bir gayret biçimi yok. Sarı kart gerçek karar.”
”Klasik bir sarı kart.”
”Oyuncu dikkatsiz davranıyor ve dirseği rakibin yüzüne geliyor. Hassan bölgesine. daha sonrasında da gözünün altında darbe izini de görüyoruz. Bu durumlar klasik sarı kartla cezalandırılması gereken durumlar.”
”Ayağa yapılan bu ataklar yasaklanmış hareketler. Denetimsiz olarak kabul ediliyor. Bu da klasik bir sarı kart. Hakem arkadaşımız atladı.”
”Adil bir çaba olmadığını düşünüyorum. Beyazlı oyuncunun gözü topta, kırmızılı arttan yükseliyor. Dizi neredeyse oyuncunun baş düzeyinde. Temas, bitti olay. Neresinden bakarsanız bakın, hangi açıdan bakarsanız bakın net bir penaltı.”
”Beyazlı oyuncu, oyunun tabiatı gereği yapması gerekeni yapıyor. Çok yüksekteki topu önüne düşmesini bekliyor. Yükselmesinin bir mantığı yok. Geriden gelip bozuyor kırmızılı oyuncu. Net, emsalsiz bir penaltı. Sarı kart olması gerekiyor.”
”Çok ileri uçta bir yorum yapacağım. Değil bu maçın, bu dönemin en büyük hakem yanlışı… Hepsine varım, âlâ yer alamamıştır, nazaranmemiştir, şiddeti çözememiştir… Falan, falan, falan sayarım.”
”Beyazlı futbolcu, Arda Kardeşler’in bütün otoritesini yerle bir ediyor. Elindeki topu yere vuruyor. Hatta başlamış oyuncu Arda, uyarmak için durdurmak zorunda kalıyor. Ona karşın kart göstermek yerine nasihatı tercih ediyor.”
”Bu, bir FIFA hakemi için kabul edilebilir bir şey değil. Net penaltıyı verme, kırmızı kartı gösterme… Hepsine bir mazeret bulabiliriz. Buna nasıl bir mazeret bulabiliriz. Yöneticisi olsam Arda’ya sormak isterdim: Ne düşündün de vermedin?”
”Hiç lafı uzatmadan kendi futbol anlayışıma nazaran olması gerekeni söyleyeceğim. Topla falan hiç işin yok. Top oyunda değil, rakibinin ayağına bu türlü basıyorsan kırmızı kart. Yarın bir sorumluluğum olsa Türk hakemliğinde, derim ki; Top için çaba etmezken bu biçimde bir atak görürseniz bunun karşılığı kırmızı kart olmalı.”
”Herbiçimde 6 yıl oldu. UEFA’nın kırmızı kart yorumunda şu biçimde bir tabir var: Top için uğraş ederken, ya da top için gayret etmezken, ister top oyunda olsun, ister olmasın… Bir kırmızı kart çıkacaksa bu kırmızı karta sebep olan hareketin acımasız, yaralayıcı ve gaddarca olması lazım.”
”Bu konuma baktığım vakit, isteyerek ve bilerek bassa da bir gaddarlık ve acımasızlık yok. Oyuncunun sıhhatini tehlikeye düşürecek bir durum yok. O yüzden VAR’ın müdahale etmemesi hakikat. Bu konum için verilen talimatlara göre verilen sarı kart hakikat. Top oyunda olmadığı için, penaltı sonucu verilemeyeceği için VAR’ın karışmaması hakikat. Eleştirilecek tek şey, bu ceza alanı içerisinde hakem daha dikkatli olsaydı bu ihlali yakalayabilir miydi?”
”Ben, alandaki uygulama açısından ne VAR’ın karışmamasını, ne hakemin bu durumda kırmızı kart göstermemesini eleştiremem. Hakemlere, UEFA tarafınca verilen talimat bu fakat benim futbol anlayışım, bir oyuncu alanda top yokken rakibine bu hamleyi yapıyorsa kırmızı kart. Lakin bu hareketi yaparken kırmızılı oyuncu, tesire reaksiyon veriyor. Beyazlı oyuncunun da sarı kart görmesi lazım.”
”Dediğim üzere ben bu konumlarda kırmızı kartı ‘isterim’ diyip kendi futbol anlayışımı lisana getirsem de UEFA, bu konumlarda sarı kart istiyor.
”Net, denetimsiz hareket. Sarı kart hakikat karar.”
”Doğru bir sarı kart. Denetimsiz hareket, maksadında rakibi var. Bariz gol bahtı düşünülemez. Geçse bile yanında öbür savunmacı var. Sarı kart yanlışsız karar.”
”Futbolda bu biçimde bir gayret hali yok. Sarı kart yanlışsız karar.”
”Klasik bir sarı kart.”