Batı basınının Rusya’nın Ukrayna’yı işgal edeceği tarafındaki haberleri ve ABD’nin Donbass’ta Ukrayna’nın saldırgan tavrına verdiği takviye tansiyonu artırırken Rusya Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov ülkesinin güvenliğine direkt tehdit oluşturacak askeri adımların kabul edilemez olduğunu tabir etti.
Sol’dan Ali Ufuk Arıkan’ın haberine göre, ABD ve Ukrayna tarafınca gündeme getirilen ‘savaş ve işgal’ savlarına ait sorulara cevap veren Büyükelçi Yerhov, “Biz kimseye saldırmayı planlamıyoruz. Lakin, şu anda Rusya’nın ulusal güvenliği ile ilgili son derece önemli problemlerin sahiden kelam konusu olduğu anlaşılmalıdır” dedi.
‘Bu adım ülkemizin güvenliği için direkt bir tehdit teşkil eder’
“Ukrayna’yı NATO’ya dahil etmeye, bu İttifak’ın altyapısını sonlarımıza yaklaştırmaya yönelik gayret sarf ediliyor” diyen Yerhov, “Ukrayna’da akın hedefli füze sistemlerinin konuşlandırılması durumunda, Rusya’nın orta bölgelerine uçuş mühleti en aza iner. Bu da, ülkemizin güvenliği için direkt bir tehdit teşkil eder. Bu katiyen kabul edilemez” tabirini kullandı.
‘Defalarca tekliflerde bulunduk, her kezinde ret karşılığı aldık’
NATO üyelerinin, askeri-politik ittifaklara katılmak da dahil olmak üzere, her ülkenin güvenliğini nasıl sağlayacağını bağımsız olarak belirleme hakkına sahip olduğunu savunduğunu belirten Rusya Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, kelamlarına şu biçimde devam etti:
“aynı vakitte her niçinse herkes, İstanbul’daki AGİT Zirvesi’nde NATO üyesi ülkeler tarafınca yine onaylanan Avrupa’nın güvenliğinin bölünmezliğiyle yükümlülüğü unutmaktadır. O tepede, iştirakçi ülkelerin ‘diğer ülkelerin güvenliği değerine güvenliklerini pekiştirmeyeceğine’ karar verilmiştir. Avrupa-Atlantik coğrafyasında eşit ve parçalanamaz güvenlik prensibine yasal olarak bağlayıcı bir nitelik kazandırmak için tekraren tekliflerde bulunduk. Fakat, her kezinde ret yanıtı aldık”
‘Artık boş kelamlara inanmıyoruz’
NATO’nun doğuya yanlışsız genişlemesinin kabul edilemez olduğuna uzun vakittir dikkat çektiklerini belirten Yerhov, “Bize vaatler verildi, üstelik en sorumlu düzeylerde verildi, lakin bunlar yerine getirilmedi. Artık boş kelamlara inanmıyoruz. NATO’nun doğuya gerçek ilerlemesini ve Rusya’nın batı hudutlarına bizi tehdit eden sistemlerin konuşlandırılmasını dışlayacak önemli, uzun vadeli, yasal olarak bağlayıcı garantilere gereksinimimiz var” dedi.
‘Hiç kimse, kendi sonlarımız ortasında ne yapıp ne yapamayacağımızı dikte etme hakkına sahip değil’
Ukrayna ve Batı’nın Rusya’nın bölgeye yığınak yaptığı tezlerine da karşılık veren Büyükelçi Yerhov, şöyleki konuştu:
“Ukrayna’ya gelirsek, Batılı ülkeler şu anda birliklerimizi ve teçhizatımızı Ukrayna sonu boyunca tehdit edici bir biçimde yığdığımız savlarına odaklanmış durumda. Birincisi, burada kendi topraklarımızda yürüttüğümüz faaliyetlerin kelam konusu olduğunu vurgulamak isterim. Hiç kimse, kendi sonlarımız ortasında ne yapıp ne yapamayacağımızı bize dikte etme hakkına sahip değildir.”
‘Tüm bunlar karşısında reaksiyonsuz kalmamız mı gerekiyor?’
“İkincisi, yaşanan gelişmelere bakalım: Ukrayna’ya silah pompalanıyor. NATO ülkeleri Karadeniz’de giderek daha sık bir biçimde plansız tatbikatlar düzenliyor. Bu ortada, stratejik bombardıman uçakları da dahil olmak üzere NATO ülkelerinin uçakları, Rusya sonları yakınında kışkırtıcı uçuşlar ve tehlikeli hareketler gerçekleştiriyor. Tüm bunlar karşısında reaksiyonsuz kalmamız mı gerekiyor? Orada olup bitenleri umarsızca izlemek bizim açımızdan kabahat teşkil eden bir eylemsizlik olurdu.”
‘Ukrayna, Washington’un dünyanın bu bölgesindeki hakim durumlarını pekiştirme gayesi taşıyan jeopolitik projesi’
Ukrayna’nın Rusya’ya yönelik cepheleşmeyi tırmandırmak için bir sıçrama tahtası olarak kullanıldığının uzun vakittir anlaşıldığını vurgulayan Yerhov, ‘Kolektif Batı’, bunun için orada Rus düşmanlığını teşvik ediyor, Minsk mutabakatlarını baltalamaya çalışan ve Donbass’ta bir güç senaryosu hazırlayan Kiev rejimine kalkan oluyor. NATO ülkeleri, Ukraynalı yetkilileri dizginlemek yerine Kiev’i saldırgan adımlar atmaya itiyor, çünkü Ukrayna, bugün Washington’un dünyanın bu bölgesindeki hakim konumlarını pekiştirme emeli taşıyan jeopolitik projesi” tabirini kullandı.
Sol’dan Ali Ufuk Arıkan’ın haberine göre, ABD ve Ukrayna tarafınca gündeme getirilen ‘savaş ve işgal’ savlarına ait sorulara cevap veren Büyükelçi Yerhov, “Biz kimseye saldırmayı planlamıyoruz. Lakin, şu anda Rusya’nın ulusal güvenliği ile ilgili son derece önemli problemlerin sahiden kelam konusu olduğu anlaşılmalıdır” dedi.
‘Bu adım ülkemizin güvenliği için direkt bir tehdit teşkil eder’
“Ukrayna’yı NATO’ya dahil etmeye, bu İttifak’ın altyapısını sonlarımıza yaklaştırmaya yönelik gayret sarf ediliyor” diyen Yerhov, “Ukrayna’da akın hedefli füze sistemlerinin konuşlandırılması durumunda, Rusya’nın orta bölgelerine uçuş mühleti en aza iner. Bu da, ülkemizin güvenliği için direkt bir tehdit teşkil eder. Bu katiyen kabul edilemez” tabirini kullandı.
‘Defalarca tekliflerde bulunduk, her kezinde ret karşılığı aldık’
NATO üyelerinin, askeri-politik ittifaklara katılmak da dahil olmak üzere, her ülkenin güvenliğini nasıl sağlayacağını bağımsız olarak belirleme hakkına sahip olduğunu savunduğunu belirten Rusya Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, kelamlarına şu biçimde devam etti:
“aynı vakitte her niçinse herkes, İstanbul’daki AGİT Zirvesi’nde NATO üyesi ülkeler tarafınca yine onaylanan Avrupa’nın güvenliğinin bölünmezliğiyle yükümlülüğü unutmaktadır. O tepede, iştirakçi ülkelerin ‘diğer ülkelerin güvenliği değerine güvenliklerini pekiştirmeyeceğine’ karar verilmiştir. Avrupa-Atlantik coğrafyasında eşit ve parçalanamaz güvenlik prensibine yasal olarak bağlayıcı bir nitelik kazandırmak için tekraren tekliflerde bulunduk. Fakat, her kezinde ret yanıtı aldık”
‘Artık boş kelamlara inanmıyoruz’
NATO’nun doğuya yanlışsız genişlemesinin kabul edilemez olduğuna uzun vakittir dikkat çektiklerini belirten Yerhov, “Bize vaatler verildi, üstelik en sorumlu düzeylerde verildi, lakin bunlar yerine getirilmedi. Artık boş kelamlara inanmıyoruz. NATO’nun doğuya gerçek ilerlemesini ve Rusya’nın batı hudutlarına bizi tehdit eden sistemlerin konuşlandırılmasını dışlayacak önemli, uzun vadeli, yasal olarak bağlayıcı garantilere gereksinimimiz var” dedi.
‘Hiç kimse, kendi sonlarımız ortasında ne yapıp ne yapamayacağımızı dikte etme hakkına sahip değil’
Ukrayna ve Batı’nın Rusya’nın bölgeye yığınak yaptığı tezlerine da karşılık veren Büyükelçi Yerhov, şöyleki konuştu:
“Ukrayna’ya gelirsek, Batılı ülkeler şu anda birliklerimizi ve teçhizatımızı Ukrayna sonu boyunca tehdit edici bir biçimde yığdığımız savlarına odaklanmış durumda. Birincisi, burada kendi topraklarımızda yürüttüğümüz faaliyetlerin kelam konusu olduğunu vurgulamak isterim. Hiç kimse, kendi sonlarımız ortasında ne yapıp ne yapamayacağımızı bize dikte etme hakkına sahip değildir.”
‘Tüm bunlar karşısında reaksiyonsuz kalmamız mı gerekiyor?’
“İkincisi, yaşanan gelişmelere bakalım: Ukrayna’ya silah pompalanıyor. NATO ülkeleri Karadeniz’de giderek daha sık bir biçimde plansız tatbikatlar düzenliyor. Bu ortada, stratejik bombardıman uçakları da dahil olmak üzere NATO ülkelerinin uçakları, Rusya sonları yakınında kışkırtıcı uçuşlar ve tehlikeli hareketler gerçekleştiriyor. Tüm bunlar karşısında reaksiyonsuz kalmamız mı gerekiyor? Orada olup bitenleri umarsızca izlemek bizim açımızdan kabahat teşkil eden bir eylemsizlik olurdu.”
‘Ukrayna, Washington’un dünyanın bu bölgesindeki hakim durumlarını pekiştirme gayesi taşıyan jeopolitik projesi’
Ukrayna’nın Rusya’ya yönelik cepheleşmeyi tırmandırmak için bir sıçrama tahtası olarak kullanıldığının uzun vakittir anlaşıldığını vurgulayan Yerhov, ‘Kolektif Batı’, bunun için orada Rus düşmanlığını teşvik ediyor, Minsk mutabakatlarını baltalamaya çalışan ve Donbass’ta bir güç senaryosu hazırlayan Kiev rejimine kalkan oluyor. NATO ülkeleri, Ukraynalı yetkilileri dizginlemek yerine Kiev’i saldırgan adımlar atmaya itiyor, çünkü Ukrayna, bugün Washington’un dünyanın bu bölgesindeki hakim konumlarını pekiştirme emeli taşıyan jeopolitik projesi” tabirini kullandı.